Yobaz
Masum duygularimizin korkulu rüyasi,
Her baskininda zulmü bir başka kan kirmizi... Kaba kuvvetin mazlum vicdanlara cezasi; Hür düşünme ile savaşmada bütün hizi... Her zaman ayni "yâ leyl" tekmil miriltilari, Rûhu da ufkuna benzeyen sisle örtülü Ve arenalardakine denk hırıltıları... O âlemde her yer bir mezar, her rûh da ölü. Zincirler içinde her zaman duygular, düşler, Kurulmuş her köşe başında bir kanlı pusu... Mazlum tabiatlarda sürekli ürperişler Ve herkesin ense kökünde korkunun korkusu... Zulmün en sağlam bir sütunu gibidir yobaz, Ona göre "yaşam" bir başka yıldızda hayat... Onun ikliminde esen hummalı bir poyraz... Ve ona benzemiyorsa bir kafa, kaldır at! Ya ona her işinde çengilik yapan zümre! Düşünceleri ve doğruları tek mevsimlik... Bitirdiler millî ruhu kemire kemire; Ufukları karanlık, fikirleri gündelik. Ey zalim hiç durma mahmuzla atını ve sür! Kim bilir ezip geçeceğin daha kimler var.? Senin ettiklerin küfürden öte küfür, Sende kinler, nefretler, cinnetler, hafakanlar... |