Üç Dublörün Yorgunluğu
Üç Dublörün Yorgunluğu
I; annemden özür diledim önce, sabah ağzımdaki kuşu sonsuzluğa saldığım için. akşamı New York’ta geçiririm sandım, belki de Portofino yakınlarında deniz üstünde yürürüm sevgilim sevdiğim oldu, yankısı bol ölümler dinlemediler ki affedilsin uçurumun dibinde çiçek açıyor parmaklarımdan ellerimi tut ya da ittir. keman çalan kadınları çok sevdim önce, sabah ağzımdaki yay kalbine saplandı incim. II; çaya çağırıyor bütün ölüler, tavla oynamayı bilmediğimi söyledim. ilgilenir misiniz ya yazdıklarımla, akşam çocukluğumdan kalkan kâğıt uçaklar için belki de çok ağlayan kaptanlar doldurdu denizlerin içini. yağmur yağsa korkarsın bakışlarımdan kolumun altına girer sabun da getirir bütün melekler kirli güneşler derin kavga çıkması çok mümkün beyoğlu sokaklar hıncını alacak gülümsediğinde zaten yol paramız yok daha çok genciz omuz aşka binmek için. III; Kız Kulesi’ne karşı oturmuşuz bankta geleceğimizi adımlıyor gibi elele yürüyoruz kayalıklara çiçekçi kadın ya fal inandır ya güller allah gibi kokmasın bizi sevgili sandılar- ayışığı gibi kadın sahi anneme kıyamadım önce öldüm özür diledim, sabah ağzımdaki ayrılığı kanla kapatamadığım için. akşamı bir yerde yolcularım sandım, belki de kızımı da alır gözlerine yürürüm bir elmanın yarısı- biri sensin yine sen gel bir dünya kuralım- ölüm uykudan uyandırmasın beni çaya çağırıyor- kadın hepten ay’a karşı açmış tenini! Payanda |
cok romantik buldum.