Öncesi ve Sonrası
Öncesi ve Sonrası
nasıl sehpayı çekmiş kenara, ya dağın ortasındaki patikanın hacmi denizin sert gülüşü gibi babasının nasıl vurmuş kıyılara görkemli saçları ben bir melek tuttum oltam dehlizdi annem yeni ekmekler gibi kokardı çocukluğuma hep özlediğimdi hep özlediklerimdi istediklerimdi dimdikti duruyordu o köşedeki evin önünde duran ağaç pembe sakıncalı çiçekler almıştım sana kuş uykuları gününde ezbere bir replikti dudakların söylenmiştim öpüşünce bir yağmur şırıngası batıp çıkıyordu gezegene sokaklar daha yeni ilaçlanmış senin her adımının birinde nasıl toplamış derlemiş geceyi ya karnının üstündeki o delik nasıl rüzgârın dimağında gibi karışık nasıl bulunmuş ölü aşklardan bir yanı ben gece yatmalarında kaldım ay misafirimdi, korku misafirimdi ben misafirdim, tanrı sahibimdi sonra değiştim sahibimi, bilirdim rahibem gece gözlüğünü çıkart düş yola öyle gel ayağın takılsın isimsiz bir yıldıza, git onu sahiplen, ya da al beni koynuna koynunda yeni bir cumhuriyet kurulsun denk düşsün düşerken ağzın ağzıma gözlerin ki militandır bu dağa uçarken aklımdan sancıların vurulsun bu ayna bu yandan bir yana seke seke geçsin kelebekler senin o sevdiğin renkteler hâlâ nasıl büsbütün elleri ellerimde ya bakışındaki o zor izah nasıl tanrının sonsuzluğu gibi şaşkın nasıl sorulur benim ol diye karşılık sen düzeltmişsin göğü, sen anlamışsın, sen çizmişsin gürültüyü, böyle güzel sesler nasıl, sen sevmişsin ay’ı, böyle ay bulunmaz asıl, sen çoğaltmışsın fırtınayı, denizlerden kasım, sen düşünmüşsün bir çiçeği, böyle çiçekler nerede ve hangi yazın, sen güzelmişsin sarıl, böyle sarılmalar ölümlere yazı. unutma beni, gecenin hokkasına batırılmış kaderlerin çizgilerine bastığında divitle yazmış tanrım seni bana unutma beni, sen benim aslım! Payanda |
Merhabam olsun, şaire
ve şiire elbette...