Kadın Gece Olmak İstiyordu
Kadın Gece Olmak İstiyordu
kadın gece olmak istedi istanbul’da çok mümkün olacağına inanıyordu sarhoş ayaklarını sapladı bir duble üzüme kaprisini üstüne asmıştı duygular soğuk olabilirdi diye düşündü belki de yağmur kırıtışı yaptı bütün sokaklara kaldırımların ilgisini çekmiş olmalı özellikle de arnavut kökenlileri iyi kandırdı herkesi balkonda sigarasını içen bu şairi misâl veyahutta elinde şekerli sütüyle kocasını bekleyen ihtiyar bir deliyi öyle avutucu bakışı vardı üzerinize düşecek kadar üzüme karışmıştı artık düşse siz onu belki göktaşı sanabilirdiniz bütün mitolojiyi altüst edecek güzelliği de vardı ve mucizevîliği lâkin sarışın değildi hiç yalan olmasın günah olmasın soran olmasın bir daha kadın gece olmak istedi istanbul’da zaman sorarak başlayacak bu işe saatin orada buluşmamızın manası yoktur belki de tesadüfe göre zaman sudan korkan bir kedidir hanımefendi gül kokan ağzınız fularınız şimdi ağır günah çimen işlemeli kandırdınız beni de sonsuz kadın afedersiniz ama gece olmak sizin neyinize derken anlaşıldı kadın kötürüm korkular besleyen zehirli sarmaşıktı aklı karmakarışıktı aklı intikamdı aklı hırsızdı bir başka şairden çalıntıydı şarkılar söyleyeceğini belirtti bütün çiçeklere alkol alan turuncunun suçu neydi belki de haberi yoktu elinde kahveyle gezen ölülerden çok da korkaktı hani mezar bekçileriyle gizli kaçak sevişirken çeyizine sakladığı organı titriyordu aşktan bahis ederken herkesin kanı en çok kanamazından alınıyordu hayat hemşire denen şapşal uykusuzluktan haberi yoktu bir gün ölümün o hemşireyi kovalamasından da hiç bahsetmemişti gasteler yahut okumuştu üç beş satır başka şairinden katil olduğunu gece olmak isterken farketti bilhakis kadın ağzı burnu gökyüzü yürüdü buluta söndürdü yanaklarındaki kıpkızıl güneşi çapraz ateş altında kalan çocukları kurtaracak kadar öğretmendi ona hiç çiçek olmayı öğretemedi kaprisli yağmur kırıtışı şapkasız role bürünmezdi çıplak da gezmezdi hani sanacak ki hatalıyım ona yanlış adresi verdiğimden yol yanlış adresleri gösterip doğruya eşlik etmekti belki belki aşk ekmekti aç göğüslü yalnız oğlan böyle derdi işe hiç gitmemişti henüz gidemezdi kadın gece olmak istedi gri çantasına uygun bir renk aradı, topuklu ayakkabısında kaç karınca eziyordu bilmeden sarhoş olacağını sandı Akdeniz’de oysa lafına hayran kalınan o şair kurtaramazdı kurtlu şiirler okudum elmalar ağladı zor yürüyordu gölgesi, ilaçlarını almadan çıktığı belliydi kulaklığında üstsüz bir şarkı çalıyordu göğsüne sütyen giymeyi severdi ölümün önünde ı’m sorry, ı love you no woman, no cry belki bulanık sular doğuruyordu serçeler için düşünceliydi biraz da belki de elleri gözlerinde yürüyordu görmemek için yağmur kadınlarını kırıtış yaparken güneşsizliğe eşsizliğine çarpıyordu aynada kendince narsistçe lâkin sarışın değildi hiç yalan olmasın günah olmasın soran olmasın bir daha tanrım, dünya dönüyor saçlarını savurduğunda sakızını yutarak yaşamaktan bıktım dedi olamadım bir türlü gece gibi bir emzirdiği çocuğu bağışladı geçmişine sandığından ölü papatyalar şehrini çıkardı yürüdüğü nasırlı vücutlardan kapmıştı tılsımını fala inanmaz falsız da kalmazdı hani gökyüzünün elini tutar yıldızlara üç vakte kadar gülücük bırakırdı hesabı aşk bize ödetirdi aşk hesabı ödemektir her şeyle bunu böyle bilin yalan olmasın günah olmasın soran olmasın bir daha kadın gece olmak istedi istanbul’da çok mümkün olacağına inanıyordu oysa sarhoştu ayakları kaymış güneşe düşmüştü çok çalıştı yalnız yalan olmasın günah olmasın soran olmasın bir daha bir türlü gece olamadı! Payanda |
Ne çok şiir..
Tebrikler şair,saygılarımla