Zaman hayli eski zaman. Tığ gibi delikanlı daha Çavuş. Titriyor bastığı yerler, yürürken arkasından. Dağlar dost, ekmek dağlarda o sıra... Bir türkü tuttururmuş Çavuşum kuşluk vakti, dağ yollarında...
İşin aslı şu ki Çavuş’un gönlü Feride’de Feride olur vermiyor dünürcüye “Boyu devrilsin!” derdi ninem, ne O sürdü Delinin sefasını, ne ben!" Ne Feride’sinden geçmiş, ne ninemden dedem Ne de çakır gözlü Huriye’den… Toprak doyursun gözünü diye sitem salar dururmuş Şadiye karşı köyün, geleninden gideninden...
“Nenni de Feridem nenni”
Dönem ağalık, beylik dönemi değil, haşa. Ekmek az, nüfus çok; karnını doyuran paşa. Dişin kovuğuna gider dağdan, topraktan gelen yetmez olur üste başa… Varını emanet edip karındaşa, gardaşa gurbete vurur yolu Çavuş. Köyün gençleri de peşinden ver elini Almanya!
Niyetinde hiç yok, Allah şahit! Bu iş hukuki. Bir Almanla nikâh gerekir seyre bakın siz şimdi.
“Hak yoluna kurban kesek”
Hasret derdi ya biraz da hasetindendir. Haklıdır hatun ninem, giden gün ömürdendir. Bir süre sonra dayanamaz duruma. “Tak etti" der, canıma “çavuşum, istek yap ben de gelem!” Alır ninemi de Almanya’ya bağrı ter dedem. Yaşarlar öyle bir zaman, iki ev, iki kadın ve aralarında bir adam...
“Nenni de Feridem nenni”
Çoluk çocuk derken, beş-on torun... Dar gelir Alman evleri, yetmez olur bizimkilere kalkar dönerler gerisin geriye, memlekete. Sorduğumda, "tadı tuzu kalmadı kuzum," derdi. “Eloğlu işte! Kullandı, attı bizi...”
“Gidiyorum işte gör, oy oy”
Gösteren yokmuş demek toy çağlarında. Kendi buldu doğruyu Çavuş, yolun sonlarında. Yasaklandı hanemizde alkol, tütün oldu mu bizimki dini büsbütün.
“Hayal de gör düş de gör”
Şahsına münhasır bir güzelliği vardı güzel adamdı. İnatlık irsi, kellik sülaleden. Lakabı, Kel Ali Bey’in Şükrü çavuşluk askeriyeden. Çakır gözler bulutlandı mı, anlamazdı laftan sözden.
“Gıymatımı bilemedin oy oy”
Keskin bir zekâ ve bıçak gibi dil. Yüreği ipek de, dokunmak kolay değil. Oturup ağladığını da görürdüm çok zaman. Gizlerdi, ama kaçmazdı çocuk bakışlarımdan.
“Bir kötüye düş de gör”
Zamanın güzelleri ölçüsüne uymazdı. Bin ayıbı örten, “etli butlu” bir tarifi vardı Beğenmezdi değme kızı, gelini. Övmezdi öyle sıradan merdi, yiğidi. İki kere Hacca gitti, geldi; o huyu hiç değişmedi güzel gördü mü, bakardı alttan alttan...
İlim batıda, irfan doğudaydı fikrince. Medeniyeti zorla alır, bir kuruşa satardı. Felsefeye daldı mı, söz çığrından çıkardı. Aramızdaki köprüler yıkılır, ipler tek tek kopardı. Dünyayı bir gecede kuran adam, sabahında yıkardı. Bir güzergâh çizerdi, dünden güne uzayan Darvin’i Aristo’su, Freud’u duysa hani mezarlarından kalkarlardı.
“Gül-ü reyhan döşeli”
Kızları almış derdi devrin, ceketi, külahı. "Köküne turp sıktığım âlemde adam kalmadı." Bilmem neydi derdi, oğullarına pek kızardı. Aşılması zor bir eşiği vardı, zor adamdı. Kesenin ağzını sıkınca sıkar, açınca tam açardı. Kızları okula bu zamandan çok önce saldı.
“Nenni de Feridem nenni”
Rahmetliden sonra damatları derince nefes aldı. O’nu dinleyen olsa zaten kimse bizden kız-mız almazdı. Kızlar mı? Çözmüşlerdi işin sırrını onlar bir tatlı dile, bin ödül vardı.
Türküsü dilime her takıldığında kaşlarını çatardı ninem. Haksızlık etme, derdim yanağından öperken aksi idi, maksi idi, tamam pamuk ninem de benim Çavuşum yaman adamdı!
Konaktı yalandünya kondu, göçtü kuşlar misali O da. Geride öyküsü ve türküsü kaldı. Sinop Dağlarının rüzgârlarında şimdi ezgisi Kımıldayan her yaprakta inler dedemin sesi...
“Nenni de Feridem nenni”
------------------------------------------------------------------------ "Nenni de Feridem nenni" Kaynak : Ürgüplü Refik Başaran Derleyen : Muzaffer Sarısözen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çavuşun Türküsü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çavuşun Türküsü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bazı insanlar çok iyi resim çizer, bazıları iyi şairdir şiir yazar, bazıları hikaye, bazıları roman...Hayatımızda ne kahramanlar var...Ne öyküler...Şiiriniz hikaye tadında okurken resmedebileceğim kadar harika bir şiir... Ben türkülere sevdalı biriyim başka türlü bir keyif aldım bu şiirinizden... Nicelerine diyorum...Tebriklerimle..
bu ne kadar güzel bir sert şiir böyle .. bu ne güzel anlatım......şiiri okurken çavuş dedeyi görür gibi oldum tanıdım sanki... sevgili üstadım şiirleriniz yalnız okunmuyor yaşanıyor birlikte .........türkü de çok güzel uymuş ... tebriklerim ve sevgilerimi bırakıyorum sayfanıza .......,iyi ki varsınız..........
Dün bir kez okudum sabah iki kez. Daha daha okuyasım geldi. Kurgusu büyüledi beni. Ve dizeleriniz kesinlikle onları gözlerimde yaşattı.Yüreğinize sağlık ...kutlarım........saygılarımla.....
Çoluk çocuk derken, beş-on torun... Dar gelir Alman evleri, yetmez olur bizimkilere kalkar dönerler gerisin geriye, memlekete. Sorduğumda, "tadı tuzu kalmadı kuzum," derdi. “Eloğlu işte! Kullandı, attı bizi...”
Hiç yabancı olmadığımız hayat öykülerinden biriydi. Çok duygulu bir tarzda şiirleştirip bizlere sunmuşsunuz. Çok beğendim Aynur Hanım.Kaleminiz var olsun.Sevgiler.
köyde ki günlerim geldi aklıma, bilirim ki, sarı çiçek dermandır, yarası olana, bazen bir ferman sevdası olana, bazen bir ilan Yunusa, bazen hüzündür ayrılığa.
dağ başında sarı çiçek oy oyyyy,
var olasın şair. ne çok şey hatırlattın bana
ve dedim ki kendime son fasılda burdan gidek Ürgüp'e göçek...
Mükemmel bir eser...Bugün çok arkadaşın bir birbirinden güzel şiirlerini okudum. Fakat bence günün şiiri sizden geldi...En sevdiğim türkülerden biridir Feride ve bu şiirle çok güzel gidiyor.Ben bu şiiri defalarca okurum :) Gerçekten tebrik ederim...Tek kelimeyle harikaydı..
okan KİLİT tarafından 5/14/2012 7:30:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
Anadolu kadar öyküsü bol bir yer var mı bilmem.. Türküler zaten,- nerdeyse her biri - yaşanmış bir öykü derken, yazılacak öyle çok şey var ki şair. Ben elçiyim sadece. Dilim döndüğünce...
Ama şımartma yine de sen bu kadar hiç bir kalemi :) Teşekkürlerim içten, şair kardeşime. Sevgimle...
BİR DESTANDIR Sevda türküleri, gurbet türküleri. İç içe koyun koyuna yaşamdan kareler anlatırlar. Müthiş şiirleşmiş usta kalemin elinde. Harikaydı. Yazı puntosunu da biraz büyütüversen daha da hoş olacak sevgili dost.
Çok seöylenirdi bizim oralarda bu Ürgüp türküsü. Bir de "Meşeler Güvermiş Varsın Güversin" vardı sahi dedelerimizin, ninenelerimizin dilinde... Birgün onu da paylaşırız . Yazı tipini italikten kurtarınca sanırım okunurluk daha iyi olmuştur. Uzunca bir şiir, büyük punto olmadı :(