DÜŞÜNDÜM Kİ-I- Birisi yuvamıza gelip konuk olur da “Hoş geldin,” dememize neden “hoş bulduk” demez? Bakıp suratımıza öfke ile solur da Buyur etsek sofraya bir lokma taam yemez Düşündüm ki; gelişi art niyetle yüklüdür Düşündüm ki; bu geliş melanetle yüklüdür Girip hane içine, türlü kötülük yapar Köşe bucak aranır kurgulanır ezmeye Sempatiden yoksundur rutubetten nem kapar Gayesi ne, bilinmez; maksat neyi sezmeye Düşündüm ki; bu geliş kurnazlık ve hinliktir Düşündüm ki; amacı aldatan kâhinliktir Gafletle sarmalasa kalbimiz paslansa da Saklamak mümkün değil akarsu kiri tutmaz Süsleyip sözler ile geçmişe yaslansa da Sezgisel gücümüz var ne etse de uyutmaz Düşündüm ki; bu geliş iblisçe bir gayedir Düşündüm ki; hayatı her zaman pespayedir. -II- Geçtiğimiz yollara dikenli tel gerenin Güller döksek yoluna katılmaz aramıza Sağır duymaz sesini hak âşık’ı, yarenin Sözü derde devadır kan olur yaramıza Düşündüm ki; bu geliş bizi candan sarmaktır Düşündüm ki; maksadı güzelliğe varmaktır Ocakta harlı köz ol yakma hiç ehli dili Esen yelin içine ilk üflenen nüvesin Dost evinde yanarken söndürme hiç fitili Düşün evvel, ahiri; kimsin, kimlesin, nesin Düşündüm ki; bu geliş olsa insana hizmet Düşündüm ki; bu geliş elbette olur nimet Güneri Yıldız (Elazığ, 04.10.2011) |
Esen yelin içine ilk üflenen nüvesin
Dost evinde yanarken söndürme hiç fitili
Düşün evvel, ahiri; kimsin, kimlesin, nesin
Düşündüm ki; bu geliş olsa insana hizmet
Düşündüm ki; bu geliş elbette olur nimet
yüreğine sağlık Güneri bey.Nefis şirnizi ve sizi kutladım. Selam ve muhabbetle