SÖYLEYİN AYNALARSöyleyin ey aynalar benim mi bu soluk yüz Ne çabuk geçti zaman derinleşti çizgiler Saça doluştu aklar fersiz fersiz bakan göz Kulağım duymaz oldu boşa çalar ezgiler Dolu dolu yaşarken hayat oldu yorucu Yiyip içip gezerken kaldım birden azıksız! Bazen mecbur olunca hergün tuttum orucu Yüce rabbim kimseyi bırakmasın rızıksız Yazık edip gençliğe, harcadım gözüm yumuk Kâh şişede, kâh sazda olup da alabora Günleri yedim, yuttum; işlerim oldu yamuk Sığ sularda yüzerken takıldım bazen tora Dünyevi işlerimde koştururdum tenzile Üç beş kuruş aşağı almak için eşyayı Böyle gafil ulaştım ateş dolu menzile Yaptığım nankörlükler çatlatmıştır kayayı Bahaneler bularak arkasına sığınıp Yordum ihtiyar zihni, koşturup zevzeklikle Her zaman aldatıcı uyutan şeyi anıp Elde kadeh dolaştım avundum bir teklikle Her çıkılan seferin mutlak biteceğini Anlatırdı büyükler yaşanmış tecrübeyle Her yapılan hatanın bizi yutacağını Mesellerle süsleyip dediler, ecri böyle Her söz nefse dokunur, kazanlar kaldırırdık Çalardık boruları hücum yakınmış gibi Her mutedil olana zalimce saldırırdık Koşardık günahlara kutsal akınmış gibi Kör müydük gerçeklere su katar, kaynatırdık Bir an durmaz, düşünmez, yapmazdık muhasebe Aklı kalpten ayırıp boş yere oynatırdık Kızıp da köpürürdük uymayınca hesaba Neden çok geç ayıldık sefil hayat sürerken Unuttuk pek çok şeyi zaman daraldı vah vah! “Henüz daha çok erken çok vaktimiz var,” derken Kapı çalındığında kurtarmaz desek eyvah! Güneri Yıldız (Ören, 20.07.2011) |
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in şiirlerinden mi etkilendim bilinmez, bendede bir kaç ayna şiiri vardır.
İnsanın kendi kendisiyle yüzleşmesi kadar onurlu ne oalbilir ki*
Kutladım üstadım, adeta nefis muhasebesi hüviyetindeydi.
Saygı ve selamlarımla...