Bir Fotoğraflık An.Benden uzak ol deyip son kararı verirken Arada ki engeli katladın ya ikiye. Aşk odunda ısındın kemiklerim erirken Dilinde ki beddua bana bu sitem niye? Yine ben mi suçluyum bırakıp gittim diye? Çöldü gönül bağımız yandı tohum, çürüdü Bir damla su vermezken sormadım sana niçin? Yaralandı sevdamız düşe kalka yürüdü. Ayak oldum el oldum, ağladım için için. Gülü üzdüm dalından, seni üzmemek için. Sen git dedin de gittim bana niye kızgınsın? Bak beni de bitirdi seni kemiren keder Bir hayat feda ettim sana, hala üzgünsün. Söyle kaç tane ömrüm mutlu olmana yeter? Ya da bir mutluluğun kaç tane ömrüm eder? Sen yazımda karım ol son baharda güneşim Sar soğuk bedenimi her doğmana öleyim Bir kardelen gibiyim sana susar ateşim Bir çözüm bul yol göster sana nasıl geleyim? Bir fotoğraflık anı yaşat bana güleyim. Hiç mi koymadın beni bir sevenin yerine? Azıcık sen de düşün vicdanın varsa eğer Çatlayıp dökülürken bunca “ben”makberine Yürek yangınında hiç büryan oldu mu ciğer? Kalp kırığı sende kaç ölüme eşdeğer? Bunca acı çileye layık mıyım şaşarım Senle gönül nikahım ahirete müeccel. Yokluğunda ben seni ölüysem de yaşarım. Ezilir dik ölürüm, beni korkutmaz ecel Yüzünde ki tebessüm söyle kaç ömre bedel? Süleyman Göktekin |