Aşk seferiyse çöllere Leyla'yı salan...
"En akşam sabahların yüreğinden yükseliyorum galiba sevgilim
Her basamağın büyük bir aşkla terkedildiği bir Kaf mı bu bendeki?" ... Sevdim... Adım adım uzaklaştım eşiğinden bencilliğin. Ben, yüreğin martılardan daha başka olamadığını seninle öğrendim. Gönül de uçup gidermiş bir kelebek gibi... Ben kozamı senin avuçlarında terkettim... Yüreğimi sana hediye ettiğim o akşamı hatırlıyor musun? Ve sonraki sabahı? Gündüzün, aydınlığın, karanlığın ve karaltının birbirine karıştığı gölgeler senin ayalarındaydı. Ayaların okşuyorsa saç diplerimi, ölmüyordum ben. Kelebeklerin ömrü bir gün oluyormuş sözde, ölmüyor bir kelebek sevdalıysa, ben sende ölüm bilmem. "Eski baharım..." "Sevdalım..." "Kainatım..." "Balım" Susmak fayda eder kimi zaman bilirsin. Bilirsin ki akşamlar sevdalılara akşam değil, geceler vuslat âşıklara; ben öğrendim. Susmak öğrenmekle mümkünse; ben aşk için sadece, ebkem bir vesileyim. Ölmem... Bana sevdayı nasip etmişse yaradan, kelebek olduğumu bilsem; ölemem. Aşk seferiyse çöllere Leyla’yı salan; Dönmem... Asena Gülsüm Güneş |
Sevmenin tarifi bu olsa gerek
Beğendim