OratoryoÖyle güzel işgal ettik ki dağları, ovaları ! Öyle güzel işgal ettik ki tanrıların arabaları gidiyordu Ey ana Yıldırımlar fırlatan bir Zeus Nil ağzında köpürdü dalgalar Kırıldı denizin ruhu Ben şimdi yarım bacaklı askerim Kutsal senfoni Rüzgâra bakıp ağladım Gülümsemenin rengi yok Yüce soylunun saklambacını oynarken Güneş battı Güneş bir daha battı Kan ve kül Koyakların ruhuna Denize bak Gri göğün yanık ormanı Bu deli fırtına ne söyler Ne anlatır nehirler Bütün gece çift başlı ejderhalar ulurken Ey kaptanlar yitik tekneleriniz nerede Uçurumlardan düşen kafatasları Faili meçhul cinayetlerin tanığı Ey harabelerin yıldızları Işığı ağlayan ay Suskun zamanlar Bir meltem çekti kendini geriye Asma bahçelerinde Kuşlar ölümün oratoryosunu söyledi Güneşe durmuş kızıllık değil ki Nemrut Solumaya gebe batışın öyküsü Tanrıların kollarında gördüm çocukları Kadınları Denize yol vardı eskiden Şimdi yol yaptık yeşili boğan Karadutları toplayan kadınlar vardı Şimdi kadınlar var karadutların altında Dehlizlerde ağır lir sesi Yaktı ölümün ateş dansını Vadilere doğru Aysu |
Şimdi kadınlar var karadutların altında
Son iki bölümü çok sevdim. Candan tebrikler, sevgilerle