Damağı Tatlandırılmış Bebeğin AğlamalarıNedense Hiç sormadım kendime Çiçekler açarken ağaçlarda Günahlarım niçin asılır dallara goncaları neden kurutur diye Mazimin kırıntıları düşerken gün sofralarına Neden Azıksız bırakır çocukluğumun yamalı mintanlarına Niçin Gebe bırakır diye Damağı tatlandırılmış bebeğin Avazı çıktığı kadar ağlamalarına suskun yüreğim Neden susar diye Yaşamda her sevaba Zaman Günahlara sokulurken Yarına umutla bakan gözlerim Yanağımın üzerinden yaşlar akarken Niçin Ark oluşturur diye Çocuksu mutluluğum gülücükler bırakırken Yoksul ceplerimin delik köşelerine Biriktirdiğim bayram harçlıkları yetimhanelerde Niçin tacizle sonlanır diye Ve Yaşam Sustasını sokarken döşüme Hayatın muştaları anlımın ortasında Neden Patlar diye Yasak düşüncelerim Korsan gösteriler düzenlerken Şehrin karanlık çıkmaz sokaklarında Yarına uzattığım her el Vaktin suskunluğuna neden bombalı pankart asar diye Hiç ama hiç Sormadım kendime Ay doğup yıldızlar sönerken geceye Tütsülenen günahkâr ruhun kabir azabında Toprağı ortadan nasıl yarar diye Oysa sormalıydı Sormalıydı gözyaşlarım sultasında krallığını ilan ederken Yarına yetişecek çiçek tohumlarının tarlalara nasıl ekildiğini Ve bilmeliydi Tuzlanarak ekilmiş tohumların yeryüzüne yeşermeyeceğini Asla ama asla aşka uzanan her elin tutulamayacağını bilmeliydi |
Korsan gösteriler düzenlerken
Şehrin karanlık çıkmaz sokaklarında
Yarına uzattığım her el
Vaktin suskunluğuna neden bombalı pankart asar diye
Hiç ama hiç
Sormadım kendime
Ay doğup yıldızlar sönerken geceye
Tütsülenen günahkâr ruhun kabir azabında
Toprağı ortadan nasıl yarar diye
yüreğinize sağlık usta kalem...çok çok güzel bir eser
selam ve duamla