(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÖPÜŞ KARTPOSTALCISI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÖPÜŞ KARTPOSTALCISI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şu iki pedallı bisikletlerden var ya Pınar' cım, onlardan buluversek de bi gün birlikte bi yokuş aşağı sürsek diyorum. Hatta üç pedallı bulursak Nilgün' ü de alalım. Nasıl pür neşe dağıtırız etrafa eminim.
Şiirlerinin daha anlaşılır olmasına çok seviniyorum. İlerlediğin yolda kendinden emin olman çok güzel. Ve biliyorum ki hiçbir iddian yok. Ama ben seni çok iyi bir yerde görüyorum. Daha çok yolumuz var, hep yanında olmaktan da onur duyacağım.
Pedalları olmadan sürmek düş bisikletini... Ruhun cambazlığa girişimi... tehlikeli ve üstelik Faucoult ile başlamak bir şiire...
Bir de şu şonu "ş" ile veya içinde sıkça geçen -biten sıfatımsı -ki ben onlara ölü sıfatlar diyorum - şeyleri fazlasıyla şiirde kullanmak kötü bir alışkanlık...Öpüş-öpüşke; bu şiirde pek yoksa bile öncekilerde daha çok var...
Sana bahsetmiştim benzemek, ortamındaki şiir katillerine benzemek seni olduğun yerden ileri götürmez şekilci-biçimci; şiirin dizelerini kısaltıp, uzatmak, arkaplanlar, renkler, kötü seslendirmeler vs. vs. bir sürü alışkanlıklarla şiirin aşağıya çekildiği platformları yaratıyoruz malesef...
itiraf etmeliyim ki, seni tanıdığım ilk şiirden sonra üstüne çıkamadın çünkü az önce bahsettiğim şeyle meşgul oluyorsun gece gündüz durmadan şiir yazan
"bu duygu imparatorları" !!!!!!!
ve bu kısır çukurlar seni de içine çekmeyi sürdürmekteler...
İllaki bir şiir eleştirisi yapmak gerekirse; etrafındakiler yapıyorlar zaten eminim çok da hoşuna gidiyordur. Birbirlerine bu hep yaparlar, işleri güçleri budur böylelikle birileri oldukça tatmin olur ve bu döngü böyle devam eder
ama birilerinin de derdi başkadır, derdi şiirdir, şiiri alıp alnına koyar ve onu yürekten öper o birileri akıntıya yürek çeker
ama ciddiye alınmazlar, ne zaman konuşurlarsa, yaptığının saygısızlık olduğu vurgulanır.
Burada başka birileri de bir araya gelip ortak öykü falan da yazarlar, ki ilk defa burda rastlıyorum böyle bir şeye, yadırgıyorum ama yadırgadığımı duymazlar, çünkü etraflarını saran bir sis perdesiyle hayatın sadece buradaki paylaşımlardan ibaret olduğunu düşünürler.
Bir de, birbirlerine hitaben bir nevi yağcılıkla üstelik isim de belirterek şiir, yazı, deneme bile yazarlar...Çünkü kendilerini sözcüklerin efendisi sanırlar. Jest ve göndermelerle iltifatlarda bulunurlar.
Günde iki defa şiir eklediği için bile listemde olan bazı arkadaşları listemden sildim ve onları okumuyorum. Çünkü şiir falan değil yazdıkları. Onlar kendi küçük dünyalarında kurdukları DUYGU İM PARA TORLUĞU ile hızla ilerleyen ve sayıları hızla çoğalan ŞAİRLER!!!!
Bütün bunların bir kısmını yadırgamakla birlikte tanıdığım ve şiirlerini okumaktan gurur duyduğum öyle arkadaşlar da var ki, sözcüklerinin önünde eğiliyorum, ve herşeye rağmen edebiyat defterine sırf bu konuda bile teşekkür ediyorum.
olumlu ve olumsuz, iyi ve kötünün aynı yerde kümelenme hakkının tanındığı bir yerde, şair veya şair olacak birinin tercihini ve çizgisini iyi belirlemesi lazım.
Herkes seni seviyor sevgili Pınar kardeşim, bu iyi bir şey olabilir, ama birini herkesin sevmesi iyi bir şair olduğunun göstergesi değildir. (Benim fikrim, senin iyi bir şair olduğun yönünde)
ama nereye kadar
yazdıklarınla sana SÜRREALİST sıfatını yakıştıranlar, sana birazcık yalan söylemişler;
çünkü sürrealizmin tarihçesini ve yapıtaşlarını okumanı tavsiye ederim, aynı zamanda bazen görüyorum POSTMODERNİZM den de dem vuranlar vardı. gülüp geçmiştim.
olduğun yeri kendi gerçekliğinle yüzleşerek bulabilirsin ve böylece olacağın yeri de keşfedebilirsin.
çok hoş olmak, güzel olmak, sevecen olmak ve arkadaşlarla geyik üstüne geyik yapmak,
BENZEMEK... istemesen de kendiliğinden olmaya başlar bir süre sonra...
eğer derdin gerçek bir şair olmak değilse; yukarıda bütün söylediklerimi unutabilirsin...çünkü söylediklerim bir derdi olup da şiir yazanlar için...diğerlerini tenzih ediyorum.
şair, ışıkla dolaşır karanlıklarda bazen kendisi bile bu ışığın farkına varmaz ve öyle yaşamaya devam eder...çünkü benzemekle meşguldur revaçta olan nesnelere.
Sevgili Aysu, öncelikle o kadar açık yazmama rağmen iyi anlatamadığımı düşünmeye başladım. Güzel kardeşim ben sürrealizme karşı değilim ki, kendim de zaman zaman o akımın içinde kalıyorum. ve bu konuda yeteriince araştırmam var emin olabilirsin. Yani sürrealizm nedir ne değildir, -ki ben her yazılan saçmalığın gerçeküstü diye adlandırılmasına gülüyorum, ki bilmek gerekir, gerçeküstü unsurlar GERÇEKLİKTEN beslenirler. Breton dan bu yana yapılan çeşitli manifestolar var, onlara bakıldığında gerçeküstü akımla vakit geçiren yazar, şair ve ressamların toplumun merkezinde nasıl realiteler yarattığını görebiliriz. kelimeleri mantık dışı bir araya getirerek anlamdan uzaklaşarak yapılan çalışmalara sürrealizm denmez. Bu anlamda yapılan ciddi çalışmalara bir saygısızlıktır bu.
Ortak öyküye gelince, karşılıklı diyaloglarla ilerleyen ve normal sıradan konuşmalara zorla edebi değer kazandırmaya çalışmak ve --ki öykü tek duygudan ve yürekten çıkması gereken kıs yazılardır, -iki kişi bir araya gelip bunu başarabiliyorsa, buna ancak şapka çıkartılır, -dünyada ilk olur çünkü , öykü yazmak bu kadar basit mi yahu! Necip Tosun un öykü ile ilgili altın değerinde çalışmaları ve akademik yazılarının okunmasını tavsiye ederim ki, ne demek istediğimi anlayabilirsiniz.
Sizleri kötülemiyorum sevgili Aysu, aksine gördüklerimi söylüyorum. Sizleri kardeşlerim olarak görüyorum, ayrıca da saygı duyuyorum, ama lütfen biraz ciddiyet. Ben ciddiyeti göremiyorum, yanıldığımı söylüyorsanız, KÖRLÜĞÜME verin o zaman, bağışlayın lütfen.
Burada başka birileri de bir araya gelip ortak öykü falan da yazarlar, ki ilk defa burda rastlıyorum böyle bir şeye, yadırgıyorum ama yadırgadığımı duymazlar, çünkü etraflarını saran bir sis perdesiyle hayatın sadece buradaki paylaşımlardan ibaret olduğunu düşünürler. .
Sevgili Metin bu sitede ortak öykü yazan bildiğim kadarıyla benim yani sevgili değerli yazar chaotica ve lacivertiğnedenlik olarak yazdığımız pek çok öykü var.Bu öykülerin çoğu da sürrealist bir kısmı da başkaldırı öyküleridir.Benim merak ettiğim sizin neden veya ne için bunu yadırgamış olduğunuzdur.
Sanat nevroz bir durumsa bu sanatın içinde sürrealizmin oluşu sizi neden rahatsız ediyor veya ortak öyküler.Sürrealizm bilinç altının sanata yansımasıdır.Akıl ve mantık sınırlarını zorlayan bir yapısı vardır.Yani kişinin sevapları yanında uygun olamayanların bulunmasıdır.Yani edebiyatta olağan alışkanlıkları başka bir red ediş biçimidir.
Aklın geleneklerin algıların yaptırımların denetiminden uzak kendine bir gerçeklik yaratma akımıdır.Gerçeklik sadece toplumsal olaylarda olmaz tabi bunları da yazmak lazım ,ama gerçeklik bir de kişinin gerçeküstülük şiir öykü resim yazı gibi şeyleri de yazmasıdır.
Sürrealist öyküler temel çağrışımlar kendi dünyasına yöneltilmesidir.Algılamada orada ikiyüzlü çıkarcılık asla yoktur ve sürrealistler yüzyıllardır geleneksel bütün sanat edebiyat kurallarına karşıdırlar.
Kişinin sürralist bir öykü veya şiir yazması ortak öyküler yazmasının nesi yanlış bunu hala anlamış değilim .Elbete sizin şairin şiirini eleştirme hakkınıza karışmak gibi bir saygısızlık yapmıyorum.Buradaki merak ettiğim ortak öykülere neden karşı olduğunuz veya bunun nesinden rahatsız olduğunuz.
Ben genelde öykülerimde sürrealist yazıyorum ve bundan büyük keyif alıyorum.Ama bunun yanında savaşların insanın ruh dünyasını nasıl alabora ettiği öykülerim de var.Yani kalemin özgür olmasını savunanlardanım ,yazar beyninin her kıvrımlarını kalemine dökme özgürlüğüne sahiptir bu anlamda mahalle baskısına da red diyorum
doğal olarak paylaşımlarımız vardı o yüzden burada yazman çok doğal beni savun savunma olayı değil bu.
Metin Abiye koca bır sayfa yazmıstım bugun sildim sonra okudum ve saçma geldi. şimdi benim metin abi ile heiçbir sorunum yok ki. sadece şiirlerimi eleştiren ve eleştirmeye devam edecek olan bir ağabeyimdir kendisi. bu geyık olayını anlamadıgım için birşey yazmıyorum inanın anlamadım)
herkese sevgiler yolladım tatlı bir tartısma oldu bu da)...
Çok iyi biliyorum duruşunu sevgili Metin saygım sonsuz. Lâkin onun sohbetlerindeki rahatlığı sadece çok yakın bulduğu üç-beş kişiyledir. Herkesle yapmaz. Bırakın o kadar da olsun. İnsanların özelidir face' i. Oradan başka yerde rastalamadığım için alındım ister istemez. Çünkü yanında hep ben vardım.
Tekrar belirtmemde fayda var, forumlarda da ayzıyorum sürekli. Favorileyip gidenlere ve şahane, muhteşem diyenlere inanmıyorum. Okuduklarını bir şekild eispatalsınlar istiyorum ben de. Neden beğendiğini belirtsin hiç değilse. Birbirinin fotokopyası olmuş kirli yorumlardan bana da gına geldi birçok sayfada görüyorum. O yüzden Metin Akdeniz yorumlarını he okurum. Beni de eleştirse derim hep. Sadece çok sert buldum dozunu o yüzden yazdım. Müdahale edip de Pınar' ı kollamak gibi bir amacım yoktu. Pınar birçok yaşını almış, olgun olması gerekenlerden çok daha büyük bir çocuk.
Sevgili Kalimera Pınar, bu hakkı bana tanımıştır, alıngan biri de değildir ayrıca. mızmız biri olmadığını bildiğim için içimden gelenleri yazdım. Onun küseceğini veya kötü etkileneceğini sanmıyorum. Onunla özelden de görüştüğüm için, sorun değil. Kendisi bana şiirinin altına samimi yorumlarımı yazabileceğimi söyledi. Yorumdan sonra da görüştüm kendisiyle. Ayrıca kime nasıl yorum yapacağımı kendim belirlerim ve binde yorum yaparım. Herkes gibi herşeyin altına yorum yazmıyorum. Işık gördüklerime yazıyorum sadece. Başkalarına da gönderme yapmış olabilirim. Bundan rahatsızlık duyanları da anlayabilirim.
Sevgili Kalimera, benim için önemli bir insan olduğunu-en azından seni buradan tanıdığım kadarıyla bilmeni istiyorum. Ama ben de böyle biriyim. Sırf bu yüzden de pek de sevilen biri olmadığımı biliyorum. Bu benim için önemli değil; yani KONULMUŞ KRİTERLERE göre sevilmek.
Bir de ben yourumumda gerçek bir şair olmak isteyenler içindir sözüm diye yazdım. Diğerlerini tenzih ettim. Pınar ın gerçek ve iyi bir şair olmak istediğini biliyorum. Onu çok seven çevresinde kimsenin onu uyardığına tanık olmadım. Herkes yürü ya kulum demiş. Bu mudur samimiyet?
Bir insan beni izle abi demişse, ben onun face sine bakarım, defterine de bakarım. Yaptığı şeylerin beni de ilgilendireceği hakkını bana tanımış. Yoksa ne işim olur ki, onun yaptığı geyiklerle.
Bulunduğum ortamda olan bitenle ilgilenmek ve bu konudaki fikirlerimi söylemekten kaçınan biri değilim. Bu hep böyle olacak.
Merhabalar, belki benim yazmam abes karşılanacak, ama Pınar' ı yakinen tanıyan olduğum için, şiire hangi açıdan baktığını çok iyi bildiğim için söz alma gereğini duydum içimde şimdiden affola.
Sevgili Metin, şiirdeki teknik işleyilşle, dille ilgili eleştirilerinizi eleştirmeyeceğim. Yazımla ilgili bikaç ayrıntı beni de rahatsız etti, ama çok da önemli değil açıkçası.
Ben direk konuya Pınar' ın duruşu ile gireceğim ve Metin Akdeniz' in neden bu denli sert bir dille genç bir şiir yazara yüklendiğini anlayamadığımı ifade edeceğim. Pınar çok uzun süredir şiir yazan biri değil. Daha emekleme devresinde. Sizin gibi iyi şiir yazmayı ilke edinmişlerin genç şairlere bu şekilde yaklaşmak yerine daha ılımlı yaklaşması gereğinden yanayım. Tabi ki pohpohlamayın, ama bu yorumunuzdaki gibi soğutucu da olmayın derim.
İlk günden beri takidindeyim Pınar' ın ve kat ettiği yolu da biliyorum. İçinden çıkamadığım şiirleri de oldu, fakat son zamanalrda yazdıkları bana daha çok hitap ediyor.
Yani sözün özü, size hitap etmeyen bana edebilir, sizin yerden yere vurduğunuz bir şiir veya şair başkasının gözünde taht kurabilir. Bu açdan bakınca yorum yapanlara da giden bir takım sözlerinizden rahatsız olmamak elde değil. Bir de belirtmek isterim ki şu geyik yapma olayı ile ilgili; Pınar çocuk defterde geyik yapmaz, şiirlerin altında ypmaz. Canı eğlenmek istemiştir forumlarda yapmıştır, ben de yanında olmak üzere. Bir de face' inde yapar. Orası onun evidir. İster geyik yapar, isterse ağır abla olur, hanımefendi olur. O onun bileceği bir durum.
Lütfen rica ediyorum, şiir yolunda emeklemeye çalışanların ellerinden tutacaksak daha özendirici olalım, ayrıca ona yazarken "kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" şekline de bürünmesin yorumlarımız. Çünkü ben bazı cümlelerinizden alındım açıkçası. (Avukatlığına soyunmuş gibi görünmesin yazdıklarım, böyle bir kalemi küstürmemek gerek, amacım budur.)
NEYSE, burası serbest bir şiir platformu, siz yazdınız, ben de yazmak gereği duydum. Her şey şiir adına, iyi ki varsınız. Çekinmeden, doğrudan ayzışlarınızı da takdir ediyorum. En azından şiiri okumadan yourm yapanalrdan ya da favorileyip kaçanlardan olmadığınız için, saygımda, sevgimdesiniz. HÜRMETLERİMLE.
anlamakta zorluk çekmediğim bir şiiirinden kazanımlarla ayrılıyorum:)
ruhunuz hiç bir zaman kimliksiz kalmasın he mi?
dostlukla