Kızıl Vapur Islığı
bu şehre nisan geldi
pazar geldi kadıköy geldi deniz geldi eskici gelmedi yağmur geldi sonra lastikler patladı maviyi yutturdular ansızın bir çingene yolun ortasına düştü de gül alamadım kırmızıyı da karanfili de sonra üstü çizili bir padişah da geçti aşkı varmış, şiir yazarmış ben de yazdım resmi hatta fotoğrafını bile ölü dediler bu şehre karanlık geldi ismin geçti bir sokak tabelasında oysa hangi sokak seni andıracak kadar uzundur gittim gittim perdeli bir akşama değin adını okudular durdum en çok da burasını sevdim, yüzüne pamuk değmiş bir bulutu anımsatırken en çok da kopuk olsa da özlemeyi ve beklemeyi derinleştirirken çizdim tam burada tam iskelenin gittiğin kadar ötesinde hatta elimde ne varsa düştü bu şehre bugün tütün ıslaktı dudaklarım kuru yağmur katıydı deniz katıydı çünkü adını duydum adın titrek bir İstanbul yazısı gibiydi... bu şehre nisan geldi pazar geldi kadıköy geldi deniz geldi eskici gelmedi adını duyamadım.. Merve TAŞÇI |