aynadaki şaşı godot(hey sen tümden gelen tamamlanamazsın /yine tüme gitmeden) ... godot’yu bekliyoruz ensesi kalın godoşların eteğinde illetli bir millet gibi böyle aç bilaç ilelebet bir kurtarıcıya muhtaç bekliyoruz umudu korkuların pençesinde... kimimiz ötelerin osuruğuna binmiş gazlıyor bir biçimde kimimiz namaz niyaz derken uyuyor izandan yoksun hüsnü zan içinde... uyanın diyor bazı uyanıklar sanal isyan hareketlerinde diyor ve onlar da uyuyor uyarmış olmanın huzuru içinde bilseniz ne çok lenin var ne çok che/ bu net denizinde devirip duruyorlar her gece öyle ya/ gaza limon meydana yürek gerek hem silivri de soğuktur şimdi biz iyisimi yazı bekleyelim diyerek bahanedir ya korkunun kını bulunca kesmez nasılsa vicdanı ama diyoruz a’ma a’ma eylül’ü asacağız zannıyla oysa geleceğimiz çırpınan darağacında ama diyoruz kuyruk acımızla hadi dese biri sanıyoruz coşacağız güneşe koşacağız ezkaza hadi diyene ilk balçığı biz atıyoruz herkesin hadisi kendi cümlesinde meal aynıysa da mühim değil haydi gari olmuyor tutmayınca kelimesi kelimesine... beyaz camın ardında sirk cambazları ağızlarından alevler saçarak algılarımıza tecavüz ediyor her gece sakatlanan aklımız alçı’lar içinde üzerimizde ölü toprağı elimizde tv kumandası gözümüz açık olsa ne gam bunca hipnoz altında -hem diziler daha bi gerçek aslında gerçek diye sunulan haber safsataları yanında- hasılı biz bu kör dövüşü içindeyken fuller’ler donumuza kadar soyup bütün depolarını fullediler bir biçimde olsun varsın dedik üzerimize şeffaf açılım örtülünce düşünüp dalaşırken pek de üşümedik zira ’demokrasi’ çıplak severdi bunu ebu garib’den öğrenmiştik/ seneler önce... demem o ki uyanmak yetmez bazen cesaretle gerinmedikçe içimizde özgürlük yansa ne yanmasa ne buz gibi susuyoruz işte ’ya hep beraber ya hiçbirimiz’e hasretle... ki korkunun bittiği yerde başlıyorsa eğer özgürlük silivri’dekiler bizden özgür değil mi sizce de Gülşen Destanoğlu |
NEFİS BİR İMZA
Sizi okumak hayli kazançlı olacak kendi adıma...