Kavramını kaybetmiş, Allah için ünsiyet,
Doğruya inanmayan, bir tatlı yalan bekler.
Pazarlarda dolaşır, sadakatsiz cinsiyet,
Şehvetlere bürünmüş, satacak alan bekler.

Başkasına aşina, kendisine yabancı,
Şekillere bürünmüş, poşet gibi inancı,
Aklı iğfal edilmiş, beynine gebe sancı,
Gönül sandığı kuyu, akreple yılan bekler.

Doyumsuzluk içinde, tatmin olmaz duygular,
Uykuların içinde, katmerlenmiş uykular,
Derdini yanlış tanır, yanlış ilaç uygular,
Ruh kimyası bozulur, daha da plan bekler.

Modaya esir ana, anaya esir baba,
Dizginsiz ata benzer, evlada giden çaba,
Bilmeden ahkâm keser, sığdıramam bir kaba,
Medeniyet tellalı, sözüne inan bekler.

Nefsi ile yüzleşemez, ellere telkin verir,
Yüzleri hep maskeli, sözler bulanık gelir,
Dışı bir heykel gibi, içi yosun yeşerir,
Kendi insan olmadan, üstelik insan bekler.

Kendileri istisna, ötekiler istismar,
Burada dağlar gibi, bencillik ve benlik var,
Yar olmayı bilmeyen, utanmadan yaran, yar
Hak sahibi zannıyla, karşıdan ihsan bekler.

Aslan payı ararlar, paylaşmayı bilmezler,
Varlığına kıyamaz, ekmeğini bölmezler,
Öksüzleri okşamaz, bir yetime gülmezler,
Sayılıp sevilmeyi, övgüyü her an bekler.

Yaralı bu gün yine, tezatların içinde,
Zehirli aş pişirir, gönül denen ininde,
Şüpheler duymaktayken, Müslüman’ın dininde
Tahkiklere dayalı, bir Salih iman bekler.

09.04.2012…Mustafa Yaralı