Acıya Demir Attım
Acılarımı derine gömdüm bu gece,
Denizleri yakıp ta geldim. Mehtaba bir kulaç kala boğuldum, Ayrılığa yenik düştüm de öldüm. Gece batımını izlerken daldı gözlerim, Derin derin düşündüm yokluğunu. Yokluğunun verdiği acıyı hissettim, Kalbimin en derin kuytularında.. Birlikte olduğumuz an’lar geçti gözlerimin önünden, Ellerini tuttuğum, tenine dokunduğum o an’lar. Ne zaman öpseydim seni dudaklarından, Çocuksu bir masumiyet altında kızardın bana. Sonra kızarırdın, yürüyüşlerin afallardı, Sersemlerdin, başın dönerdi. Yüzüme bakardın ince bir gülümsemeyle, İçime akardı en içten sözlerin. Ruhumu dinlendirirdi alacakaranlık gözlerin, Bedenimi yakar geçerdi. Bir ıslık duyardım uzaklardan, Limanlarında hapsolurdum kara sevdaların. Uçurumlar gelirdi gözlerimin önüne, Büyük; sensiz, dipsiz o uçurumlar. Boşluklarında kayboldum sensizliğin, Adını mühürledim alnıma, alınyazım diye. Kıçı kırık bir kalemle anlattım suskunluklarımı, Döktüm içimde ne varsa. Bir bıçak saplandı sonra kalbime, Bir ağrı oturdu göğüs kafesime. Nefesimi tuttum ve haykırdım; İçimin çıkmaz sokaklarına. Göz yaşlarımın akıntısına tutundum, Sakladım yüzümü herkesten. Gizlice ağladım yalnızlığın koynunda, Sırılsıklam sallandım. Mutluluğun resmini çizdim gözlerine, Sözlerimi ekledim çıktığım hayatına. Ellerini bıraktım ihanet, seven sevdalara, Başka tenlere tuz oldu tenin. Gidişin değildi asıl bana koyan, Bana koyan; hiç gelmeyişindi. Terk etmelere alışmıştım bundan önceleri de, Ama hiç gelmeyişin yaraladı beni en çok. Hiç benim olmayışın dokundu kalbime.. Sevdalara kabuk bağladım bu gece, Acılarımı gömdüm en derine. Yeni bir sevdaya bir kulaç kala boğuldum, Ayrılığa yine yenik düştüm. Mehtap sardı etrafımı, deniz yürüdü üstüme, Gece bir korku gibi çöktü sahneye. Yıldızlar kaydı bucaksız uzaklara, Dilek tutamadan, gömdüm kendimi acılara... Alican Yıldırım / Acıya Demir Attım 11.07.2011 |
Acılarımı derine gömdüm bu gece,
Denizleri yakıp ta geldim.
Mehtaba bir kulaç kala boğuldum,
Ayrılığa yenik düştüm de öldüm.
Gece batımını izlerken daldı gözlerim,
Derin derin düşündüm yokluğunu.
Yokluğunun verdiği acıyı hissettim,
Kalbimin en derin kuytularında..
Birlikte olduğumuz an’lar geçti gözlerimin önünden,
Ellerini tuttuğum, tenine dokunduğum o an’lar.
Ne zaman öpseydim seni dudaklarından,
Çocuksu bir masumiyet altında kızardın bana.
Sonra kızarırdın, yürüyüşlerin afallardı,
Sersemlerdin, başın dönerdi.
Yüzüme bakardın ince bir gülümsemeyle,
İçime akardı en içten sözlerin.
Ruhumu dinlendirirdi alacakaranlık gözlerin,
Bedenimi yakar geçerdi.
Bir ıslık duyardım uzaklardan,
Limanlarında hapsolurdum kara sevdaların.
Uçurumlar gelirdi gözlerimin önüne,
Büyük; sensiz, dipsiz o uçurumlar.
Boşluklarında kayboldum sensizliğin,
Adını mühürledim alnıma, alınyazım diye.
Kıçı kırık bir kalemle anlattım suskunluklarımı,
Döktüm içimde ne varsa.
Bir bıçak saplandı sonra kalbime,
Bir ağrı oturdu göğüs kafesime.
Nefesimi tuttum ve haykırdım;
İçimin çıkmaz sokaklarına.
Göz yaşlarımın akıntısına tutundum,
Sakladım yüzümü herkesten.
Gizlice ağladım yalnızlığın koynunda,
Sırılsıklam sallandım.
Mutluluğun resmini çizdim gözlerine,
Sözlerimi ekledim çıktığım hayatına.
Ellerini bıraktım ihanet, seven sevdalara,
Başka tenlere tuz oldu tenin.
Gidişin değildi asıl bana koyan,
Bana koyan; hiç gelmeyişindi.
Terk etmelere alışmıştım bundan önceleri de,
Ama hiç gelmeyişin yaraladı beni en çok.
Hiç benim olmayışın dokundu kalbime..
Sevdalara kabuk bağladım bu gece,
Acılarımı gömdüm en derine.
Yeni bir sevdaya bir kulaç kala boğuldum,
Ayrılığa yine yenik düştüm.
Mehtap sardı etrafımı, deniz yürüdü üstüme,
Gece bir korku gibi çöktü sahneye.
Yıldızlar kaydı bucaksız uzaklara,
Dilek tutamadan, gömdüm kendimi acılara...
Alican Yıldırım / Acıya Demir Attım
11.07.2011.
Güzel bir sevgi şiiri, hüzün de var şiirde, şairini kutlarım.Yunus diyarından selamlar.