O gül hâla sende sevgili,
Dalgaların bakışlarına vurduğu kadar derinsin.
İçinde tuttukların gitmememize engel olamıyor,
Bir şarap kadehi kadar hüzünlüyüm.
Gittikçe daralan bir zaman var karşımızda,
Seninle anılarımızı burda bırakarak gitme vakti.
Alışmalı buna ayaklarımız,
Ellerimiz her gece kavuşma arzusuna bir süre ara verecek.
Ama biliyorum bir ömür benimsin.
Verdiğimiz söz’ler lisanıdır bu aşkın,
Ve sadakat hep bizimle olacak sevgili.
Ağlamaklı bir bulut geçiyor önümden,
Ama gözlerim mutluluğa içiyor, güzelliğimize..
Bazen bir şeyleri değiştirmez ağlamak,
Mutluluk bize her yerde yakın.
Seninle olduğum her yer adın kadar, yüreğin kadar güzel bana,
İnsanların güzel bakışları geliyor aklıma.
Herkes mi aynı düşünür? diye iç geçiriyorum,
Meğer fark etmek ne büyük erdemmiş aşka.
Aşkım, sevgilim, her şeyim, kadınım;
Nereye gidersek gidelim hep beraber kalma vakti.
Bir kuşun sesindeki sevimlilik kadar tatlısın,
Melekleri kıskandıracak bir güzelliğin var.
Elini ayağına koyduğun parmaklarının bile haberi yok,
Senin için atan şu kalbim hep senin için atacak.
Sana toplanacak bütün güzel renkli çiçekler,
Bodrumun tüm papatyaları senin.
Dalından kopardıklarım bana kızıyor mu bilemem,
Yüzündeki o mutluluktan öte bir şey yok benim lügatımda.
Bir yat limana yaklaşıyor sessizce,
Adımlar derinliğimiz kadar yavaş.
Seninle uzun süren bir yolculuğa çıktık,
Artık dönme vakti geliyor biz kalmak istesekte.
Taze bir aşk bırakıyoruz bu şehrin kumsallarına,
Sahil gidişimize isyan ediyor sanki.
Deniz ruhumuzu okşuyor bırakma diye,
Bilmiyorlar bir ömür bırakmayacağız birbirimizi.
Kopardığım her çiçek kadar yakınsın bana,
Unutma o gül hâla sende sevgili.
Ve ben hep o gülün içindeki en hisli diken...

Alican Yıldırım / o Gül Hâla Sende