Kalabalık bir pazar yerinin köşesinde; Üç beş kafes içinde, Keklikler duruyordu. Sıcak temmuz gününün, yakıcı güneşinde; Belli ki, Yaşlı adam, bunları satıyordu. ……… İnsanlar; Gelip geçer; bakarlar tutsaklara; Kekliklere azat yok; para, para, Ah para! Bir genç, Müşteri olup, yöneldi ihtiyara; Adama, kekliklerin fiyatlarını sordu: İhtiyar, göstererek kekliklerden birini: " Bunun değeri yüzdür; Diğerlerinin yirmi." Gencin merakı arttı; "Hepsi keklik değil mi? " İhtiyar, Oturduğu iskemleden doğruldu; Dedi ki: " Bak evladım; bu keklik ötücüdür, Şayet onu alırsan, Avcı kadar iş görür. Sesiyle keklikleri tuzağına düşürür." Genç başını salladı; Mevzuyu anlıyordu... …… Genç, Cebine elini atarak, ihtiyara; Kafesin bedelini uzattı; Tam yüz lira. Aldı, yüzlük kafesin kulpunu avucuna; Başını eğdi öne; bir an, Ruhu tutuldu!
Sözüm ona; Almıştı kekliklerin hasını, Sonra açtı aniden, kafesin kapısını; Bir hışımla Kopardı kekliğin kafasını! " Bu, ırka ihanetin cezasıdır !" Diyordu!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
CEZA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CEZA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kalabalık bir pazar yerinin köşesinde; Üç beş kafes içinde, Keklikler duruyordu. Sıcak temmuz gününün, yakıcı güneşinde; Belli ki, Yaşlı adam, bunları satıyordu. ……… İnsanlar; Gelip geçer; bakarlar tutsaklara; Kekliklere azat yok; para, para, Ah para! Bir genç, Müşteri olup, yöneldi ihtiyara; Adama, kekliklerin fiyatlarını sordu: İhtiyar, göstererek kekliklerden birini: " Bunun değeri yüzdür; Diğerlerinin yirmi." Gencin merakı arttı; "Hepsi keklik değil mi? " İhtiyar, Oturduğu iskemleden doğruldu; Dedi ki: " Bak evladım; bu keklik ötücüdür, Şayet onu alırsan, Avcı kadar iş görür. Sesiyle keklikleri tuzağına düşürür." Genç başını salladı; Mevzuyu anlıyordu... …… Genç, Cebine elini atarak, ihtiyara; Kafesin bedelini uzattı; Tam yüz lira. Aldı, yüzlük kafesin kulpunu avucuna; Başını eğdi öne; bir an, Ruhu tutuldu!
Sözüm ona; Almıştı kekliklerin hasını, Sonra açtı aniden, kafesin kapısını; Bir hışımla Kopardı kekliğin kafasını! " Bu, ırka ihanetin cezasıdır !" Diyordu!
. Ağzına, yüreğine sağlık. Zevkle okudum bu güzel şiiri. Kalemin daim olsun. Irkına ihanet eden tek hayvan kekliktir ama sesi ve eti de bir numaradır. Ne yapalım Cenabı Allah öyle yaratmış. Selamlar…
Genç, Cebine elini atarak, ihtiyara; Kafesin bedelini uzattı; Tam yüz lira. Aldı, yüzlük kafesin kulpunu avucuna; Başını eğdi öne; bir an, Ruhu tutuldu!
Sözüm ona; Almıştı kekliklerin hasını, Sonra açtı aniden, kafesin kapısını; Bir hışımla Kopardı kekliğin kafasını! " Bu, ırka ihanetin cezasıdır !" Diyordu!
bu denli güzel mi anlatılır dost dönme ve satılık olan ruhları kutlar sevgiler sunarım o güzel yüreğine...
GÜZEL ŞİİRDİ HOCAM KALEMİN HER DAİM KUTLU OLSUN SELAMLAR SAYGILAR...