ULU BOZKURTUM ULU
Turan elim pozulmuş,
Ötükenim toz olmuş, Ne durmusan çıx yola, Ula, Bozqurdum, ula! Kerem Memmedli Qılınc oynar elinde, Bayram Turan elinde, İyirmi bir mart gelende, Ula, Bozqurdum, ula! Elbeyi Celaloğlu ******************* Kulağımız pas tutmuş Ulu, Bozkurtum ulu! Nesil seni unutmuş Ulu, Bozkurtum ulu! Hasret denen illetin Dokunuyor; zilletin Bozuldu bu milletin Solu, Bozkurtum solu! Dürüst, hayali kursan Bulamazsın ararsan Hain, kalleş sorarsan Dolu, Bozkurtum dolu! Esmiyor artık yelin Çalmıyor kopuz telin Olduk haçlı bir elin Kulu, Bozkurtum kulu! İhanet; yelken fora Baştakiler farfara Kaptırdık anafora Çulu, Bozkurtum çulu! Kurulur bin desise Takılmaz hiç beise Malayaninin ise Bolu, Bozkurtum bolu! Şeref denilen madde(!) Soysuzlukta son radde Uyuştu basirette Kolu, Bozkurtum kolu. Nerde kalmış kopuz, ney? Yiğitlik oldu deney Adamlık denilen şey Ölü, Bozkurtum ölü! Kolu kopmuş yeninin Eseri yok geninin Çok azdı Ermeni’nin Dölü, Bozkurtum dölü! Erkekliği kaldırdık Sevdalığı öldürdük Baharlarda soldurduk Gülü, Bozkurtum gülü! Takip ettiğin izle Unutulmuş o gizle Gir ansızın temizle Holü, Bozkurtum holü! Altayları aşta gel Hazar’ı dolaşta gel Geçit vermiyorsa del! Gölü, Bozkurtum gölü! Pençelerini daldır İhtişamınla saldır Üzerimizden kaldır Zülü, Bozkurtum zülü! Gürle; havanı estir Türk’e verip bir destur Geç önümüze göster Yolu, Bozkurtum yolu! Şiirlerin Ziyası 4 nisan 2012 Trabzon |