İç Çocuğun Aşk Bakiresi Tinna Tenna
hayrettin taylan
Briç Oynayan Ruh-1 Bilgeliği kemiren ruh faresi Aşkın mutfağında seni kemirir Cesur fikirlerin ağına atar atılmışlık Sancıyı kurutan güneşine yakınlaşır azizlik Metafizik bir unutuluş uzar bırakmaz ben’i Şehrin aşkına, aşkın şehrine istiflendik Kargaşa hiçliğin gölgesinde infilak Biraz yoğuz Biraz yoktan sonra varız Biraz aşk, bir’azdan biraz İçsel bakire-2 Tutkunun karnındaki aşk çocuğunu tekmeliyor haz Hazırlıksız bir giriş çıkış istiyor istem Macera arası muratlar öteleniyor Kendine gelir kendinden geçmişlik Kendinden geçer , geçersizliği isimsiz kayıtsızlık Sen sustukça yorulan dağların taş bağrıyım Bağırma duyamam ağlama akamaz sensizliğin pınarı Çağırma gelemem ben’sizliğe Zehirli Tümcenin Öznesi-3 İniltili sözcüklerin dilindesin Cümlelerimi zehirliyorsun Öznem ölümcül özlemlerde Yüklemimden ç’ağrı var Dilimdesin ilim kal olmuş Böğrümde sosyolojik ceylanlar ürer Tüyden hafif esrik hayallerin simyasını arar ,arayış Aşırmış gelişler sarılır sanrılarıma Uzar umudum Beni bulur gerçeklik Yola gelir övgünün geleceği Yoldan çıkar sövgünün geçmişi İnsan olur nesnelerin ninesi Bir ben bulur senden yalan dünya Bakir sayfaların sınırında durulanır sinir Yazmak ister sevişmenin kalem ucu Akrepler susar zamansızlığın kalem direncinde Bulantılar başlar amansızlığın zaaf sayfasında Tatlanır adın ta benden Tutuşup kalıyor kalakalmışlığın Tümsek bir aynanın tümseğinde kırılıyor can kırıkların Artık aşk yüzü yok Artık ben yüzün kırışık Artık delirmek kendine delil Artık yüklük kendine hamal Artık yalnızlık kendine kalabalık Artık güzellerin yırtık teninde kalmıyor hevesler Artık aşkın boyunu, sensizliğin huyunu geçtim Bu yüzden ücraların mecralarında aşkına ölümsüz gerçeğim |