Kun feyekuun desin aşkhayrettin taylan neden ürkek ceylan gibi kendi iç ormanına kaçıyorsun puslu aşk vaktinde zamansızlık sen misin bir gülün kokusunu yayarak, beni gönlünde sayarak karışsak bahara erguvan olsan, lale olsan istanbul da ben olsam içimizde ağlaşan çocuğun yaşama emziği olsan alıp götürsen beni kendi mecrandan yürek ötesi maverana değse değinilerim güzel türkülerin sonunda değsek artık bahara alıştırmalar yapsak umudu t’ana salar gibi salına salına gitsek yaşamaya biz geldik, sevenler derneğinin kumruları olarak biz geldik aşk bizi tercih ettiğin için kazandı sınavı biz geldik yaşamaya biz geldik yaşamak sonra en ince bir anlamda büyüyen mutluluğa ilişelim y’arsız bir geçmişin eleğinden aşınsın sevdamız içten içe büyüyen tutkunun mevsimi gibi olalım yaşayamadıklarımızı kavursun, yaşayabileceklerimizi savursun biçare yalnızlığımızın gölgesinde ağlayan meramlarımı bitirsin alyansı alın yazımızda yazılı kumrular yürüyüşüne alsın bizi kader biz geldik yaşamaya yaşamın haberi olsun kavuşmanın şırasında ,sırasını beklesin keder biz gidelim aşkın kerevetine anılacak gökyüzünün yüzünde , yüzünden akanlara his olsak bir düşünüş serabı gibi senden sonrasının kanatlarında kalsak hiçbir gücün katkısı olmadan yücelmiş özlem göğünde kalakalsak ritmik bir başlangıcın son hecesinde aşka kitap okunsak isterik nidanın son harfinde sarılsak hayata biz geldik hayat bunu yaz bir kenara, aşktan geldik aşk-ı alaya gidiyoruz biz geldik, bizden sonrası başkalarının gelemeyişidir biz geldik, “biz “yüzündeki temaları aşka şiir kılmaya biz geldik hayat bunu yaz bir kenara |