Şafak Yeli Esmeden
Şafak Yeli Esmeden
Eskiler soya bak der, süse fazla takılma, Ocağına koyarsan çok çekersin yosmadan. Ömrün huzurlu olsun, genç yaşında yıkılma, Fikrinde ısrar etme, barış olmaz susmadan. Sirenleri hep öter, sanki kömürlü vapur, Emrine bölük versen peşinden ister tabur, Bu zamane kızında pek göremedim sabır, Al kaçır beni diyor on sekize basmadan. Dağa taşa haykırsam yüreğim boşanmıyor, Kendine yakışanı her gönül kuşanmıyor, Dört mevsim bir arada nedense yaşanmıyor, Horozlar ötüşür mü şafak yeli esmeden. İhtiraslar geçerse hakikatin önüne, Yürek takılıp kalır yarınına, dününe, Kürekler çekilirse akıntının yönüne, Aşkı nasıl yaşarız engellere küsmeden? Pazarda sevgi yoksa müşteri nefret alır, Menfaat önde ise sevdalar yarım kalır, Saygıdan yoksun olan huzuru nasıl bulur? Şu gönül sancağını yüreğine asmadan. Hoşoğlu, sen aldırma kulağa gelen sese Huzur gönülde pişer, ilaç olur nefese Vesvese tohumunu sakın koyma kafese Fitnenin sonu gelmez vanasından kesmeden Mustafa Hoşoğlu |