Çelikten duvarların duvaksız gelini Gök yarılır uzayınca elleri Tutmak istediği kara fırtınalar Beni hüznün oğlu diyerek koynuna çeker Yağar damla damla kalemime kusurlar Gecede şairlik ölümden beter
Ve ağlamaktır Rahmet diye üstüme yağan Yıkan ömrümdeki umuttan örgülü desenleri
Hasret denilen demirden tokmak Dayanır yürek kapısına acımasız Geceleri sorguda beynim İşkence olur cevabı sevda isteyen sorular
Uyutmaz bir ses burası değil ki ana kucağı Vatandan ayrılığın diğer adı amansız gurbet Duvaksız kalmış gelinin yatağı
Dost yok düşman içimde taht kurmuş Çiçek solgunluğu iki büklüm masumiyetim Bülbül perişan gülistanım harabe Kulak gül kokulu sesleri çoktan unutmuş
Mecalim kalmadı Çelik kapılı gurbette kilitli kabiliyetim Ardımda yaktığım gemilerin külleri Yıkık köprüler üstüne tüneyen baykuşlar Rahmetten yoksun gurbette yağmurlar Bir çocuk gibi diz çökmüş Açılmış kalbimin semaya elleri Bekler durur vatandan gelecek dost sesleri
Çelikten duvarların duvaksız gelini gurbet Durma hadi yalvarırım Beni merhamet bilmez yatağından azad et
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
duvaksız gelin... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
duvaksız gelin... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bir de gurbette çöl yalnızlığı kara kışlar olmasa
MERHABA ŞAİR;
GEÇ OKUDUĞUM BİR ŞİİR DAHA ...
HARİKA BİR ESER...
YÜREKTEN KUTLARIM...
NEFİS FİNAL...
DAHA NE DEYİM...
SAYGILAR ...