gölgesini uçuranbaktım bulamadım gölgeni ne bu şehirde ne öteki ayak ucuna uzanıp yatmış bir köpek gibi uysalım iyi şair iyi eş iyi ölü hepimiz paramparçayız şimdi başımda dönme dolapları yalın ayaklı çocukların saçları eski günlerin diliyle sokak başlarında dolaşık topaçları çeviriyorduk her birimiz bir köşede sıkışık mevsimi değildir diye soramadım gözlerine yarin bu bulutlar gidince üstümüzden kırkikindiler ne yanına düşecek yeni eski mermer lahitlerin kuş yemliğini her yanıma koyun parmağında uyuyakalmış uçuçböceğiyim belki çok eski zamanlardan beri bir ninninin makamı uykusuzların diline düştü sev beni sev beni sev yahut ahretliği göğsünün gümüş bir kolyedir hep derim sen benim şansımsın bundan sonra ben senin şanssızlığının tek sebebi bal yapamaz eşek arısı eskiyen taş olur kum olur düşer de gider pimpirikli adamların adımlarından esmere çalan bulutlar düne yanınca öyle koşarak uzaklaşıp giderim kendimden varır uçururum gölgemi fütursuzca ardımdan küfreden kadınların dudaklarından |
pimpirikli adamların adımlarına
esmere çalan bulutlar düne yanınca
koşarak uzaklaşıp kendimden
varır uçururdum gölgemi
küfreden her kadının dudaklarından
ÇOK BEĞENDİM TEBRİKLER