22
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
2336
Okunma

Şeytan bile inanır Allaha inkâr ettiği kadar
Hakiki imanı elde eden insan kâinata meydan okur..! Bediüzzaman
Ayça ırmaklarda su içen ceylanlar okur ölüm kitabın(m)ı
Ey Vedud olan
Zamanın saçlarına bağlayıp ak yeleli bir kısrağın gücünü
Haz geçsem romatizması azmış küs bahar ömrümün dizlerinden
Gözlerine azizler bağışladığım adamın kokusuna bulanıp
Yığılsam parmak uçlarımı yalayan toprağın omuzlarına
Diyorum yansam haşyet büyüten sancılarımda bu an
Heykelimi diker misin rengi kaçmış güzlerine Ey matem!
Ben yurdundan sürgün yalın çıplak bir denizkızı
Tebessüm kokan umutlarımı kim yaktı benim
Gamzelerim yaşam diye uçarken yüzümün cennetinde
Ve yüceldikçe aşk içtiğim adamın kutsal gülüşlerinde
Ah Kim yok etti mavilerimi şair
Kim şiir göklerde şimdi söyleyin
Kör nisyanlar düşerken titreyen rüzgârıma
Dağılsam önce azgın bir veda gibi
Toplasam sonra aklımda unu fak olmuş denklemsiz düşlerimi
Dağlardan kopan nehirlerin isyanını yıkasa dudağım
Tahtı viran bir sultan gibi solgun
O telaşlarda
Aklı yüce bir deli gibi azgın
Bu zindanlarda
Yedi yeminle uyanıp Ahmed”i rüyalarımdan
Kapsam sinemde bu çılgın aşkı o ulu emirden
Özge can ipine bağlar mısın beni o vakit vefam
Karanlıklarımı güneşe kapatıp dar olan bir akşam
Günah sürüsü kuşlarımı Sirse’nin adasında boğazlasam
Çeksem gölgemi yerlerden endamıma bir çalım atıp
Ki iman ve inkâr nasılda muzdarip
Çaresizlik dedikleri şey bu
Ne garip
Dengesiz bir cezayı gözleyip imayit”in yüzünde
Narsist bir güncenin içine hapsetsem özgürlüğümü
Bir ölünün gölgesinde titrerken gelincik kokan ellerim
Ve soyumu çalarken toprağımdan müstekbir o zulüm
Babasızdım
Korunmasızdım
Şimdi hepten anasız kaldım
Diyorum
Kavmimize yüz çevirip gidelim buralardan Kethüda
Nirvana”da savrulalım isyanla
Ah anla
Topyekûn yalnızlığım
Hep yakin bir yalnızım
Beni bir terazide arama
Küllerimi yaktığım bir gece uyanacağım
Umut bu Kethüda
Arzu bu anla
Ah diyorum
Toplan(s)ın üstüme şekilsiz kalmış bütün insanlık
Yığılsın m a h ş e r d e b ö l ü k b ö l ü k
Savrulsun a t e ş t e ı r k ı r k
Yüzünü çizmeyeceğim kızıl yeleli şövalyenin gözlerine artık
Şehvetine diz kırdığım şeytanların hümanist düşlerini
Siliyorum bir koca geçmişi diyorum
Adına aşk kustuğum adamı da
Dilimde ekşiyen ayyaş Sezar’ı da
Reddediyorum tüm tarihin gücünü anlamıyorsun
İnanmayacağım peri bacalarında uyanan kuşların da
Yarına yeni bir sabah taşıyacağına
Ki yaşam renklerimi aradıkça ömrün el aman çizgilerinde
Parça pörçük zaman büyüyor geçmişimin kurtlanmış kanatlarında
Bana değme Kethüda
Değme kanayan vedalarıma
Bırak kaynasın bu arya
Ah beni aşkla avutma
Güneşi hiç sevmedik
Aşka hiç ısınmadık
Ve bizler yaşayan ölmdük
Söyle yapmacık ağlamasınlar can verişime söyle
Perçemime ilişen un ufak olmuş dağlarım(d)a
Ölü kitabım okunurken ateşler dolusu üstüme
Kim anlar canımda harlanan atların nal seansını
Ve aklımda yuvarlanan yıldızların tanrıya küstüğünü
Boşandım bu zelil geçmişin nazenin zevkinden
Alnımın ortasına yeni bir aşk gölgesi daha değmeden
Hergele bir düzenden sürülüp başköşe olan tanrılarınızda
Tarihin boynuzlarında süngü taşıyan medeni kurallarınızı da alın hemen
Defolun yedi kat cehennemin en yedi kat olan dibine
Ve unutmadan
Öldürdüğüm şahı da alın sırtınıza giderken
Yollara düşsün tabanı faşist tüm süvariler
Gerçek budur anlayın
Ulu Rab şahit desem de
Postalları yutarken bir karıncayı o vahşi gücün
İnsan değerinden kim anlar burada
Ya nasip diyerek yola çıkmayı hızırla
Yesrib yüzünü göstermez azmışa
Bırak artık Kethüda
Bana masal anlatma
Büyürken özgürce “RA” yüzlü leş parçası münafıklar
ABD ülke”mi yıkardı
SSB yak ar”dı
Derileri soyardı sonra kızıl benizli yamyamlar
Ağızları şarap rengi ölüm kokardı
Kırmızı gözlü taylar içerdi Kirke”nin üşüyen gözlerini
Çıldırmıştı aklı sivri Lacenaire öldürmek kanun gibi
Onaylamıştı bu cinneti çılgın Dostoyevski
Neden susardık biz bu katliama söyle
Orman kanunlarından doğan azılı medeniyet
Bir hayvanın adaleti kadar yapmadı gördün ya işte
Afrika’da ç/öl gözlü kızlar akbabanın midesine inerken
Dünya tok bir cellâttı neden
Aslan dahi yavrusunu yutmazdı oysa hayret
De bana nedir bu gücü yücelten esaret
Sus Kethüda
Kabul görmez şimdi hiçbir mazeret
İnliyorken amansız her gün Mezopotamya
Ve ellerini salmışsa iki yanına Asya Avrupa
Yâda susma
Anlat bana
Bu nasıl devasız bir illet
Açıkla
Kime yalvarsın bu garip külfet kime
Yağmurlar dahi düşmezken yerde çürüyen inançsız yüze
Kovun tantal sürüsü canavarları içinizden adamca
Yutacak tanrıcığınız sizi yoksa Penelop sokağında sevinçle
Üfleyin abdestsiz okuduğunuz ezanların yüzüne
Kalbinizi yutan felsefenizi de doldurun dibi delik ceplerinize
Toplayın tüm münadileri bu şenlik yerine
Ellerinizi vurup sineye isyan bayrağını açın yine
Dikilsin Şahı Süleyman heybeti göklere birden
Kutlu Mabedi yıkın alnınıza çarpan kirli yalanda bu dem
Sonra ölümün midesine oturtun inancımı yüce törenle
Dünya denilen şirreti kusacağım o narin avuçlarınıza
Ağlayacak melekler var bu tarihe ardımca
Kabul edin
Şahittir insanlık ve tarih
Görün
Ayandır kavli yüce bir tanık desem de
Çocuklar her yeni gün yeniden kanadıkça kandırılıp
Ve insan hakkı bilmeden yılan gibi sokulup
Kapitalist kan suyu içip
Çatlamayana dek doyunca sömürüp
Üstüne birde helaldir imzası atıp
Utanmadığı an bu halinden insanlık
Kollarım bir makas gibi kesecek adınızı bilin
Ve üzerime dökülen o iğrenç kahkahalarınızı da alıp
Şehvetle u/yanan tatminkârlığınıza katın
Yutacak ezeli adalet gözlerinizi acayip
Haliniz ne yaman bir maşrık
Söyle Kethüda
Ben sevmekten çok zamandır haz geçtim
Sevilmek tende öyle
Yağız bir beşerin sızlatan teninde
Şimdi dinle
Kalbimi saatsiz bir nöbet demi söksün gümüş renkli o kuşlar
İkrarımı ebabil kanatlarında sa/vursunlar
Kirpiklerime oturmuş tanrıçayı da al rüyalarımdan
Ve unutma
Ellerimde doğacak kıyamet sonrasına değmesin istiyorum yüzüm
Güzelliğim kurtarmayacak canımı bilirim
Başımı güneşe değdirmeyin diyorum
Bırak toprağın dudağına düşsün bu kara gün
Bedenim bırak çürüsün
Çürümeyecek olsa da ruhum
Gözlerimi bedelsiz bir cezaya sürüp
Üstümde bedelli ateşler söndürün
Ah günahım ben günah
Ah bu ne korkunç bir dem ölemiyorum
Bakışları büzülmüş bir ecelin yüzünde
Ağlarken aşk-sız-ı-sı nar-in dillerim
Topla kirli sularımı ulaşmasın tufana sesim
İnsanım
Nankörüm
Nuh’a ihanet edeceğim
İhanetim kethüda ben
İlan et
Ah bu ne zillet çözemiyorum
Yezit yüzlü şeytanları toplayıp şahadet parmağımla
Yol alan gemimi batıracağım tan yeri ağarınca
Sonra dönüp maskesi kedi burunlu yüzlere çıldırmışçasına
Sözleşme yapacağım Budist olan bütün cinlerle
Romanın hain tanrılarını çağıracağım içime
Kanını sağacak incir bahçelerine Zeus
İnkârımı toplayıp meyve çekirdeklerinin içinden
Tövbemi kusacağım annemin rahmindeki o yurda hemen
Zeytin karası bir yeminle seveceğim ben yine
Kilise çanlarını gömüp Hane”nin sinesine
Aşk dileneceğim göğüs uçlarımda ağlayan kutlu Meryem’e
Papazları asacağım ayinlerin kirli sesinde
Bayram edecek Sodam ve Gomero o demde
Ruhunu sallayacağım tüm ölülerin sonra
Uyurken sorgu meleklerim Babil”in ensesinde
Ben Kudüs”ün şakağına çakacağım ırkımı güzelce
Derime dört kutsal emri kazıyıp dört büyük tövbe hakkına
Affedeceğim tüm insanlığı Mesih”çe
Size yeminle
İsa ve çarmıhta bir dua
Ağlayacak bana o an
Ağlayacak sabırla
Olguya sığmayan tarihin elinde b/üzülmüşse bedenim
Ve iman tahtamda çürümüşse bir meleğin gözleri
Sormayın bana bilmediğim tarihi
Annemi hiç tanımadım sayın
Bilenlerden de değildim
Yerim hiç olmadı anlayın
Ondan ki hepinizi kendimle öldüreceğim
Sahipsiz öleceksiniz
Ölün ki göre(cek)siniz
Yazdığı en son günahı mı toplayıp dilimin ucuna
Aklansam yerine varmamış ruhumdan diyorum
Zümrüdü Anka dikerken ateşe b/akan göklerde aşk sarayını
Kanatlarını budar mısın atımın ey Yüce Rabbim
Hutame”ye değmesin sızlayan can kırıklarım
Kemiğime et bürünmesin korkuyorum
U/yanmayayım huzurda diliyorum
Ah telaş bu Kethüda
Bu nasıl bir mağrip anlamıyorum
Hayat
Böyle Z/âlim bir bıçakla doğrarken günahkâr ellerimi
Söyle
Ben nasıl bulurum denizimde boğduğum şekilsiz resmimi
Boynumu vurdursam katran dağıtan cellâtlara
Yaksam diri diri alevsiz yanan şahadetimi
Söksem içimden o adamın günahkâr ismini
Ne çıkar bundan ki
Nasıl dayanırım bu ağır yükle
Yeni bir hayatı yüklenip sırtıma
Sina”nın çatladığı o yola çıkmaya
Yanmaya gücüm yok Kethüda
Çeşmelerim kavruk
Çöllerim dağınık
Dur artık burada
Aşkı gözlerime taşıma
Ey cennetimi ç/alan fail
Yahşi dudaklarını çek artık tenimden
Ve bil ki
Vahşi dudaklarım öylesi sevişken
Ateşte sevemiyorum ben
...
MHD
5.0
100% (26)