Gestapo ile Karanfil
gözlerinin darbesinden döner başım
kutsal bir ateşin işkencesinde çıldırı nöbetleri geçiren ölüm gibiyim güneş yanığı saçlarım hafıza kaybında kıvrımlarımda kimsenin duymadığı türküler ellerimin düşlek ayazında yasaklar çareyi arayan küllüklerde cehennem yorgun bir dünün susturulamaz iniltileri ve bekleyen yarının sorgusal zulmü inkar dolu şiirlerim alsın hemen savaş düzeni tüm evreni sevdim sevdim de perdelerin arkasına saklarım kendimi hem acımasız hem korkak gestapo gibiyim kor değmiş derinlerime yeni bir öykü yazamam ah içimin bu ateşi kavrulur kavurulur da karanfil ruhumun kökündedir su alışıktır paslı zincirlerim yitirilmişe ağlamaya yaşamaktan anladığım iç kanama aşktan anladığım bahardan çalınma birazdan duyulacak göğsümün gizil nakaratı hırçınlaşacak tenim kanımı kaynatacak şarkısı yanılmışlığımın kırk yaşını uyutamam penceremin pervazında bekleyen imbat bir yer söyle ki gideyim yoksa o bakışlara yuvarlanacak ömür gibiyim |
sahi niye yaşarız ki bunca keşmekeş üzre?
........
sorgulatan şiirler bir başka güzeldir
çok yaşa canımcım....