Düşüyor Ekim
En güzel Ekim’ de parlıyor Güneş artık
Yüzünde yaşanıyor baharın sonu en güzel Sen de gittin ya, dümeni kırık artık Rotası kayıp bu geminin. Suyuna gitmek lazım ki yavaş küflensin amortileri Dumanı içine çekmek lazım ki yavaş puslansın mazisi Ellerime değdiğinde yakmıştın Merhemi yavaş sürmek gerek ki canım daha da yanmasın. Adam uzak ve genç şimdi Zamanı yavaşlatmak lazım. Sesini kısmak ve çok beklemek. Sözün lazım, sözün ki üzerime sinsin ve Kokun lazım, kokun ki içime işlesin. En güzel Ekim’ de doluyor artık yüzüm, hüzün Tenim rengini en güzel seninkinde buluyor Yine de karışıyor aklım, küfleniyor bir mazi En güzel, Ekim’ de gidiyorsun sen artık. Nitekim, bir yılandı gurbet yatağıma giren ve Çıkmak bilmeyen. Her gece zehriyle nefes kesen Canıma kast eden. Parmak uçlarımda toplanan iltihabıyla Aktı şehir, yandı şakakları Düştü adam ve sen... Sen hala yatagımdasın Gurbet... Ve Ekim çığlık çığlığa düşüyor arkandan... 16.70.2007 belki düşerim birilerinin aklına hesabıyla... yanarken bir mazi öylesine sadece öylesine işte... |