adın / O / kaldı
Çatlakları vardı evinin ve kırıktı kornişi perdenin
Rutubetliydi havası ve soğuktu şehrin Ama güle boyanmıştı sabahım en kırmızısından, sıcağa ve tutkuya sonra Anlatılmaya ve beklenmeye değer Uğruna yıldızlar kaydırmaya değen bir küçük adamdın sen. Hala gülümseten çocukluklarınla, imkansızlıkların tümüne çelme takmış Kocaman bir adam. Ben gecesini inkar eden sabahlara uyanan, günahları Kendi kadar küçük bir kızdım daha Elimi hiç kana bulamamıştım Etim hiç bu kadar ucuz olmamıştı ve Kanım hiç bu kadar saçılmamıştı yabancı ellerde Yıllar aynı işlemiyor insanları ve insanlar Onlar aynı iliklemiyorlar düğmelerini Nefesinin karıştığı toz dumandan böyle ayrılıyorum işte Şehir yıkılmıyor artık Kanım düştüğü yerde kalıyor sonsuza dek ve insanlar Onlar yeni duvarlar örüyorlar kendilerine İzliyor ve susuyorum Var olduğum süre içi susmayı artık bir ibadet, bir borç biliyorum sana Mantığı mantıksızlığında anlam bulan bir zevktin sen Anlamı anlamsızlığında gizli bir hikaye Yaz’ ın kendine has tuzlu bir havası vardır İçine çektikçe genzinde belli belirsiz bir tortu bırakır Hafif ve ılıktır Seni o tortuya gömüp gidiyorum ve İçim burkuluyor, binlerce yıl yaşlanıyorum ama susuyorum Susmalıyım. Çünkü Hayat aynı sayfaya işlemedi bizi Çünkü bizim iliklerimiz düğmelerine hep küçük geldiler ve Sonunda adın, O, kaldı. Beste Gül Öneren Denemeler II Adın O, adım Şu kaldı. |