Adını koymadığım bir oyun
Adını koymadığım bir oyun oynuyorum bu gün kendimle.
Sıkı pazarlıklar yapıyor ruhum, oyunu kaybetmemek için bedenimle. Vücudumda bazı izler bırakıyor ve ruhumda ızdırabı tadıyorum. Odamın karanlığına rağmen, duvarlarımdaki kırmızı lekelere bakıyorum. Morarmış dudaklarımla sigaramı çekerken; Buğulanmış gözlerimle dumanında hayaller kuruyorum. Kurallarım basit aslında. Oyun oynamakta kolay, kimse görmediği için gecemin karanlığında. Öncelikle bu oyunu oynaya bilmem için, birine aşık olmuş olmam gerekli. Yada şöyle söyleyeyim; Geride bırakılmış, unutulmuş, yalnız ve perişan. İkinci kuralımsa; Hergün bu oyunu oynamamın sebebini hatırlamak. Sebebi şöyle; Hergün kendime yaşadığımı hissettirmem gerekli. Yalnızca acı, insana hayatta olduğunu hissettirir. Yalnızca en büyük ızdıraplar, yürekteki yangının şiddetini hafifletebilir. Üçüncü, son ve en önemli kuralımsa; Bu gün yine o gelmicek, yarında öyle. Ama sen bunu bildiğin halde, sözünü tut. Sevgili dönene kadar sakın, Ölme... 02.57 17.10.2011 Burhan Karca |
iyi geceler