Suskun Eylem
yıllardır kıvılcımdım bilen olmadı
yüzümdeki aşktır yaşımı küçük gösterir iki uyku arasında büyüdü çocukluğum sabırsız acemi ayaklarımızın yürüdüğü yolsa hayat toprak ruhumuzu çözmek için altımızdaydı alnımızda kusurları öpen gök üstümüzde ahşaptan yapılma hayallere düşkün yakarışlardık yıkılan kırılan yeniden yenisi kurulan hayallerle devrimler yapan büyüklerdik sağ salim hallerimize ispat için hep sevdik sevmek çocukluğa inanmaktı çünkü dışarısı dövülen cehennem öfkesiyken gökkuşağının soluğuydu kalplerimiz iki kaşımın arasının küsmüşlüğü çilesi azalmayan insanlığa susmaktan bu coğrafyada tüm yalnızlıkların toplamıyım kimseye söylenmeyen sevdaların yağmuruyum yağmuru sevmekten gelir gözümün ıslaklığı göğe bakışımın mahsunluğu kuşların uykusuzluğu kalbim ah! uçurtma şenliği kalbim köyler nerede kırlar nerede büyük şehirler tedirgin eder uçurtmayı tam seni sevdiğimi düşündüğüm an koptu ipi tenin tene muhtaçlığı süzüldü havada ateşin izini silemezsin rüzgar tüm evleri dolaşta açık pencerelerden usluca gir efsunlu düşlere uyuyan aşıkların göz kapaklarını okşa rüzgarda saçları dağılmış bu kadının kalbinden geçenleri sevinçli hülyalara bırak... |
çilesi azalmayan insanlığa susmaktan
bu coğrafyada tüm yalnızlıkların toplamıyım
kimseye söylenmeyen sevdaların yağmuruyum
yağmuru sevmekten gelir gözümün ıslaklığı
ÇOk güzeldi yüreğinize sağlık ...