İvedi ÇözümlenmeŞiirin hikayesini görmek için tıklayın şiiri değiştirdim hem içime sinmedi içinde geçen kelimeler hemde ne ara yazdıysam yok sayamadım emek işte..
okuyup yanlış anlaşılmaya sebep olduysam özür dilerim.
Anlamın karanlık yüzü haylice solgun
Konuşması moraran baş döngüsündeyim Sonra jiletle kazılmış ses, esrime tedirginlik sarar Bir inilti uzak dağlarda; içimden düşürülür güncem Sokulurum varlığımla seni seviyorum terminaline Geriye boğulmuş hüzün bırakarak Yazınca yazmadığı her şeyi yarıda kalan Seslenişim, dokunuşum, uçukluğum gaz yağıyla ateşlenir Birde duru gözlerine belki son öpüşle yerleşirim Öykümüzün dirilttiği bir şiiri burun buruna heceleriz Kendi kendine örülür yer değiştirir uyum diz çökerek Çığlığımı asılı bıraktığım kaşların seyirince Parmağıma kına yakarım tadın damağımda Dövünür bir sığınak kendini gezdirirken ateşimin üstünde Yitirilmiş bir duygu kopar; -nedir biz kaç kişiyiz!- der gibi Yorulur duvarı aşındırır izim; oysa -yitik-değilim O güdü aman boşver-unutmalıyım- çağrışımlıdır Döngü biter macerası karışır kalabalığa İkimiz: Şehvet âyinleri yarıda bölünen iki aşık İkindi gölgelerinden farksız karanlıkta bütünleşir Kol gezen sızıntı, yitirilmiş duygu, kopan sinir İçin de iktidarsız saygılı arzusu Kendi boşluğunu okur mızıka eşliğinde Isındıkça açılır yitik bir sezgi Kendini ürettiğin de Kireçle yıkanmış duyuları bırakır saksıya Geviş getiren mülkiyeti gezdirir bedenler de Ey sen! -Söndü şehvetimiz duvarları tırmalayan parmaklarımızın izi kaldı- Bir de sızıntı. çığlığınezgisindebuhranhallerindenbirgün 17/4/2003 |