EY KÖKLERİ ALTAY’DA-Yiğidim, sakın ola unutmayasın dünü Batının Roma’sına dar ettiğin o günü- *** Bir yandan zaman seni sabırla yoğururken Bir yanda bu topraklar şekil verdi öz suyla İlahi bir rahmet ki kahraman doğururken İmtihan ediverdi seni şen arzusuyla Bu sınavdı, tarihin Türklerle özdeşliği Bu fıtrattı, toprakla ruhların kardeşliği Ezelden var edilmiş muhteşem bir vakarın Millet nezdinde ebet yaşaması mukadder Dağlarında erimez buz gibi soğuk karın Sulara karışarak cana sızması kader… Her adımda dikkat et bastığın yer canlıdır Bu topraklar sen gibi ezelden hep şanlıdır Zerre zerre toprakla karışmıştır ecdadın Unutma ey genç adam Anadolu’dur adın Bir yanda akıp giden ovalardan denize Sular ki bereketler vermişti dize dize Sular doyana kadar her yanını toprağın Gezer yeşertir seni; açar gülün, yaprağın Her yanından bereket fışkırır görme gitsin Sen ki bu diyarlarda sadakatli yiğitsin, *** İyi koru, hor bakma; layık ol hep dedene Hoş bakma vatanını taş, toprak addedene Toprak sensin unutma, vatanındır aslında Düşün altında yatan kısa hayat faslında Ya senin sevgilindir yahut ta Ulu Atan Seni bundan yarattı düşün ki O Yaradan Ebediyen yaşamak vatan ile mümkünse Yoksa sadakat sende acımaz asla kimse Bir gün gelir senin de öldüğün vaki olur Amma vatan yaşarsa milletin baki olur Yankılanır kubbede Allah adı durmadan Gökler masmavi olur şimşeğe aldırmadan Meyhanede, barlarda uyuştuğun duyanda Ey kökleri Altay’da, kollarıysa her yanda Atilla’nın ahfadı, Fatih’in mirasçısı Diner mi mezarında ataların acısı Neden söz dinlemezsin, hepsi üç kuruşluk kâr Sana ne kazandırır batıldan gelen çıkar Batılın şıracısı olup da koşturursun El giderken ileri sen yerinde durursun *** Yetmez mi dünyalığı yığdın hep inkâr için Kapan yere, secdeye en büyük Hünkâr için El otursun sen yorul; dağlarda dolaş, durul Bu topraklar uğruna gerekiyorsa vurul Unutma vuruldukça kök salarsın toprağa Yağmurlar ıslattıkça dönüşürsün yaprağa Neden üç günlük zevke kapılıp çürüyesin Vatanınla karış ki her yanı bürüyesin Boş kaldığın zamanda sürmeyesin zevk, sefa Türkoğlu sarılmalı o anlarda Mushaf’a Azimli ol, zinde kal; ebede yürü hızla Ceddinden aldığın kan damarda yürür hazla Okumuş yazmış zevat seni çok zorlayacak Onlardan olmaz isen batıl da horlayacak Unutma, dünya sana elbet olacak zindan Hakka savaş açana sanki bayramlık meydan İşte sen ki o anda sen gibilerle birleş Küçülme yapaylıkla ceddin gibi hep gürleş Tarih yapmak mı kolay, yaşayıp da yazmak mı Akıllara kazınıp yüreklere sızmak mı Ne var ise kaderde önüne hep gelecek Türkoğlu dik durdukça mazlumlar da gülecek Hamaset deyip geçer; takılma, paracılar Seni senle kırdırmak ister o aracılar Onlar ki bir elleri yağda biri baldadır Onlar ki dünya için büyükçe vebaldedir Bir gözleri daima kördür bakar görmezler Uygur’a, Çeçenya’ya, Ahıska’ya girmezler Güneri Yıldız (Ören /Burhaniye, 16.07.2011) |
Onlardan olmaz isen batıl da horlayacak
Unutma, dünya sana elbet olacak zindan
Hakka savaş açana sanki bayramlık meydan
İşte sen ki o anda sen gibilerle birleş
Küçülme yapaylıkla ceddin gibi hep gürleş
Tarih yapmak mı kolay, yaşayıp da yazmak mı
Akıllara kazınıp yüreklere sızmak mı
Ne var ise kaderde önüne hep gelecek
Türkoğlu dik durdukça mazlumlar da gülecek
Nefisti eseriniz dost şair...tebriklerim gönülden...Tarihten geçen dizeler....önemli bir eser..saygılar ...