NuNŞiirin hikayesini görmek için tıklayın nun: Denizin ortasında havada asılı kalmak...
uyanmasam duyamazdım
şah damarım fısıldıyor insanlığın gürbüz suçlarından seğirir durur sancıya tutulmuş körfezde dalgalar bir yılgınlık atmosferine girmiş gidemediği denizlere ağlıyormuş bulut ay dervişce göz kırpmış yakamoz denizi mora boyamış sağından solundan okşarken su tüm balıklar pullarından soyunmuş soyutlandım varlığımdan çığlığı suskun bir martının ruhunu giyindim kanatlarımda çırpınırken zaman gök içimdeydi ölümsüzdüm sizinle tanıştım gamlı bir şehir caddesindeydiniz yüzünüz yıldızlara dönük geleceğe dair pürüzsüz bir dünya umut ediyordunuz karaladığınız şiir sayfaları mezarlıklar üzerinde uçuşuyordu sustum siz meyhanede son devrimci taklidi yapıyordunuz sizinle tanıştım dört duvar sarmaşığı yalnızlığınız pencereyi kaplamış kalbinizin hiç bulunmamış gizli Tanrısını bekliyordunuz aşk simsarlarının serenadları yankılanıyordu sustum bedenlerinizle konuşuyordunuz sizinle tanıştım iflah olmaz bir dalgacılıkla tüm komşularınıza en kelek şakaları yapıyordunuz her kukla boşluğunu başka türlü doldurur sustum talihe küfrediyordunuz sizinle tanıştım uzun uyuyordunuz içinizdeki hiçlik alacakaralık yorgunluğu ayaklarınız sarışın başaklara muhtaç yaşamın tadını değiştirecek uzak kırlara koşuyordunuz sustum özgürlükle rüyalarda buluşuyordunuz sizinle tanıştım gözlerinizin akında çaresizdi söz sizinle bir elmayı paylaştık rengini dünya aldı bir insan daha öldürüldü ülkelerin birinde bir ağacın dallarında tekrar tanışmak için tohumu toprağın affediciliğine sunduk dudaklarımızda gülün izi vardı dünya acımasız kokuyordu ney konuşuyordu sustuk... |