kırlangıçlarla uğurlandım
Yolculuk endişelerde hüznümün usancı
güneşin erken uyandığı bu şehirde kulağımda akşamdan kalma bir uğultu ağustosun alnında vardığım çeşmeler kurudu. İstanbul’un yanağında bir damla yaş eylül kabuslarımın bahçesinde kuru bir yaprak düştüm yine zamanın yolculuğuna yüreğimde vadesi dolmuş aşkların sancısı. Kırlangıçlarla uğurlandım sığırcık kuşları kayıptı vardığımda yolunu şaşırmış bir kaç martı bu şehrin kalabalığında avare. Eylülün gölgesinde endişeler firari adım alınır vukuat hanesine nizam karakoluna telaşım dokunur. Ekim arayanı sorannı çok olur henüz unutulmayanın ziyaretçiler gelir şiirin hamurunda gidişlerinin izleri. Gönül bahçemde ertelenmiş aşklarım bir mabet şimdi anlaşılınca yalanlarımı söylerim. Köse dağının tepesine yamacına, bir akşam sıra dağlara civar köylere düşer kasım ayının söylenmemiş şiirinde ilk kar taneleri. Üşüdüğüm kadar yalnız üşüdüğüm kadar yorgunum akibetimden sual olununca hep yalan söylerim. Hüznünü sevemiyeceğin bir an olur aralık üşürsün tel örgülere çevrilmiştir her bir yanın. sayılıdır atabileceğin her adım ne dinleyecek bir adam olur ne konuşucak bir sözün. |
üşüdüğüm kadar yorgunum
akibetimden sual olununca
hep yalan söylerim.
Hüznünü sevemiyeceğin bir an olur
aralık
üşürsün
tel örgülere çevrilmiştir her bir yanın.
sayılıdır atabileceğin her adım
ne dinleyecek bir adam olur
ne konuşucak bir sözün.
TEBRİKLER,YÜREĞİNE SAĞLIK