UĞRUNA ÇOK AĞLARIM- Çoktur elbet günahım, Affet beni Allah’ım… - *** Bir kuvvet-i hak ile dayanma gücü verdin Ömrümde; bu tarafın ve dahi ötekinin Bitmez nimetlerini denizler gibi serdin İstemem himmetini dünyadaki tekin’in Seni bilip, birlemek müminin vaadiyle Hiç gün yüzü görmeden; esmeyen saatiyle Bir rüzgâr kanadıyla; melek itaatiyle Bir tek sana uçarım, Sensiz; derde düçarım… Ne sufiler dilinde, ne dervişin postunda Aramadan ne makam ne de beşeri ilham Ben böyle yaşayamam şu toprağın üstünde Ve okuyup yazamam, eşya yüzünü mülhem Sana gelen yolların kıvrımlarında kalmak Seni anan dalların yapraklarıyla solmak Deva değil derdime isteğim Seni bulmak Tek sana el açarım, Sensiz; zorda, naçarım… Dağlarca yiğitlikler, sellerce maharetler Göstersem ne olur ki hepsi de ecelliymiş Tellerce titremeler binlerce akaretler Bir anda elden gider bu önceden belliymiş Biz âşıklar akarak zaman ile aşkınız Bir görünüp kaybolan görünmeyen taşkınız Zahir gözler içinse avareyiz, şaşkınız Ben, "Sen"’le yol alırım, Sensiz; darda kalırım… Bahar gelince dalda domur domur çiçeğe Kökten gövdeye geçip, can veren bir damla su Açan yeşil yapraklar arasında böceğe Halden hale dönüşen tabiatın tortusu Olmakla olmamanın arasındaki farkız Değirmende buğdayı öğüten taştan çarkız Ve onu döndürecek suyu taşıyan arkız Uğruna çok ağlarım, Sensiz; nerde çağlarım…? Güneri Yıldız (Elazığ, 13.02.2012) |
Değirmende buğdayı öğüten taştan çarkız
Ve onu döndürecek suyu taşıyan arkız
Uğruna çok ağlarım,
Sensiz; nerde çağlarım…?
Güneri Yıldız (Elazığ, 13.02.2012,
emeğine hak eyvalha
bin emek tutam gul
nakış nakış
işlenmiş özünden sevgiler baba sultan,