Laleli bahardan kan kırmızısı elbise diktim Teninde ölmeye geldi
/Giy İambe/
-VI-
Ölümlülerin şehri hazırlanıyor gösterisine Hastalıklardan papyonlarına desenleniyorum
Hissediyor mu bedenin kendi titreyişlerini Bahçemin otları arasına düşecekliğini Kabul görmeyen hediyelerin ezilişlerini Islığı beceremeyen poyrazın artık tekinsizliğini
Son esişten bir beste yakaladım
/Dinle İambe/
Oynaşan tenekeler us dileniyor göz açanlardan Çöp denizi kıyısında
Kırmızı şarabı getirirken tulum içinde Çıplak tanrıçalar Sarhoş atların nal izlerinden geri dönecekler Bizi anlatmak için heykel kalıplarına En erken yüz asır sonra kalıplarımız satılacak İhanetsiz kıyılarda
Korkmadan /Yudumla İambe/
-V-
Aydınlığın sevişmemizden doğan cesur iki mühür Gözlerin ve küllerim Kamçı izi yok öte hayatlara
Islak gece çoktan kurudu parmak askımızda Çıtlat hayal kopçanı kürek kemiklerinin arasından Sonra söndür aklındaki ışıklı anıcıkları
Uzuyorum yıldırım sonralarında Doldururken dilsizliğinin ebelerini Kemiksiz ruhlar havuzuma
Bir onlara bakıyorum bir de sana Bir dillerine bakıyorum bir de senin olmayanına Çektim boğazlardan dilleri
/Konuş İambe/
-VIII-
Kaçış ardı yağan mutluluk şimdi ıslatan bizi Suskun dudakların kör gözlerime eş; yarasız Donuk derelerin karına soluğumu feda ettim Ölümüm sıradan bir ışık için değildi Matemine pembe bakışlar getirdim/gör ve
İlk kere
/Öl İambe/
../
-IX-
Ölümün en güzelini çiz bize alış ressamı Sonra sat bizi görsele düşkün aristokrat tanrı çocuklarına Yeryüzünden tırmanan seyyahlar izlesin onları Birkaç sayfalı alay kitaplarına değil Sonsuz sayfalı düşölüleri kitaplarının her sayfasını mühürlesinler
Bir göz ve dille Utanmadan sat çıplak varlığımızın görünmeyen sır giyinişliğini
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İAMBELİABAJUR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İAMBELİABAJUR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
çünkü giz güze işlendiğini sakin şarkının uzun saçlı tınısında itiraf etmişti ağaç gibi uzayacağını kalın bir kaş gibi cımbız vuruğunda acıyacağını bilememişti sarı öfkenin ful şişmiş tekeri altına girene kadar tozlu rüya merdiveni.../kırıldı////
öncelikle biraz ukalalığımı yağlamalıyım. önceden haber verdiğim gibi hatta bu kadarını öngöremediğim bir hızla ilerliyor kalem...
genş hayal dünyası ve şiirsel konjoktürü zaten oldukça üst düzey değerli şairin. üç değil dört beş boyutlu şiirler yazmaya çalışıyor. ve bu sebeple oldukça uzun düşüyor dizeler.
ve yunan mitolojisini de ezberleyeceğiz bu gidişle sayesinde.:)
içindeki yazma sevincini asla rencide etmek değil amacım ki kendileri de bilir zaten; lâkin bu gibi tema-özel şiirlerin çoğunluk tarafından anlaşılması hayli zor çünkü hem telaffuz kapalı hem de bahsedilen kimdir neyi kimi temsil eder, bilgisiz sadece kafa sallamayı rock müzik sananlar gibi bir anlam ve ihtiva etmez değer adına...
ben tavsiye ederim ki şimdilik en azından kalem belli bir kıvam tutana dek daha anlaşılır ve salt konular alsın şair. amma şunu da demeden geçemem ki; şiirsel mahareti, kelime haznesi ve bilgi birikimi hayranlık verici...
şiir aşkın hiç tükenmesin diyorum şair. ve her seferinde bir öncekini aşacak düzeyde ve kalıcı özenli olsun yazdıkların...
teşekkür ederim.. ayrı ayrı şiir atmak şiire kıymak gibi oluyor düşüncesindeyim. o tümüyle şiir bölünürse hikayeleşir... uzun olunca okurun sıkılmaması için bambaşka dünyadan toz serpiyorum şiire hapşıran okuyor böyle...
ki inek olacağız ahır kokan Çamura doymayan iki domuz İki kırmızı şarap ruhu Çiçeğe ölen iki mavi arı
Külrengi kedilerin tahta mezarlarında Köpekleşen suretlerimizi zımparalayacağız Düzelen elmacık kemiklerime dokunmadan önce
benzetmelerinin farklılığı çıkıyor ortaya diyecek söz yok buna ne demeli bilmiyorum şiir mi sanat mı yoksa entelektüel düşüncemi yada iki kadehten sonra alınmış medeni cesaret mi? adını siz koyun mutlu kalın...