El-Bâsıt
Belli ölçüye göre, rızıkları yayandır,
Mahallince hallince, tam yerine koyandır. Dünya; kayıtsız, şartsız yayma yeri değildir, Yaymak; kâinatta her vara, her şeyindir. Bast’ın fazla gelmesi, sınırları aşırır, İnsan israfa gider, hem şaşar, hem şaşırır. Ahiret böyle değil, orada sonsuz hayat, İnsanlar hallerince, mahallerince rahat. Kabz kendinden önceki, bir bastan zuhur eder, Bast’sa kendiliğinden, belki huzura gider. Bunun gerçek nedeni, Rahmetin genişliği, O ilahi kudretin, lütfüyle verişliği. Her kabzı bir bastın, takibi gerekse de, Her bastın bir kabzı, takibi yok ille de, Azap sonrası rahmet, bunun asıl nedeni, Hiçbir kural bağlamaz, tek merhamet edeni. İşte bu kabz’dan sonra, gerçekleşen Bast hali, Ardından elem veren, kabzın yok ihtimali. Hazret hükümlerinde, bu esmanı zuhuru, Fenafillâh ehline, akseden bast şuuru. Onlar ki hidayetin, nuruna ulaşırlar, Bast meydanına girip, neşeyle dolaşırlar. Rabbim ziyadeleşsin, rızkın ile aşkımız, Gönlümüz senin ile sensizlikte şaşkınız. 16.02.2012…Mustafa Yaralı |
Gönlümüz senin ile sensizlikte şaşkınız.
Â'min, İnşaAllah.