HAYDİ GİT
haydi git!
duyma, hissetme, önemseme; arkandan bıraktığım sessiz çığlıklarımı... haydi git! düşünme; her bastığın yerde izin, seyre durduğun da gözün, konuştuğun da sözün, üzüldüğün de sızın olduğumu... haydi git! aldırma; kışa dönüştüğüne içimdeki mevsimlerin bırakıp gidişinle, kavgalı olduğuma bakma ateş harmanından farksız yatağımla... haydi git! düşünme; her adımınla lime lime olduğumu, sensiz aldığım her nefesle özüme baldıran dolduğunu, ve düşünme seni sürgün edemeyen aklımın saçlarını yolduğunu... haydi git! boşver, ne yapacaksın aklım karışıksa, hasret her zerremle barışık, hüzün her ânımda hoyrat ve yılışıksa ve yokluğunun sancısı tüm hücrelerimi saran zehirli bir sarmaşıksa... haydi git! her baktığım yerde bir ateş yalımı olup yalasan da yüzümü, haydi git! her aldığım nefesle hercâi bir köz olup dağlasan da özümü... aldırma; akşamla birlikte karanlığımın daha da katlandığına, yıldızlara özlem dolu gözlerle baktığıma, bir kabus gibi üzerime abanan gecelerin koynunda uykuyla savaştığıma... ve aldırma; seni uzaklaştıran her adımın beni sana daha da yaklaştırdığına, haydi git artık! arkana dönme, bakma; ardında nasıl bir enkaz bıraktığına... |
okunası dizelerdi akıcı ve duygu yüklü hüzün harmanı
tebrik ve saygılar...