SÜRME ÇEKMİŞ KAŞINA
Sivas’ın tepelerini karlar sarmış,
Dağları boydan boya dumanlanmış, Yar açmış da gözlerini uzaklardan, Ah! Kalbinde sevgi heybesi varmış. Kar, boylu boyunca çatala kadar yağar, Her taraf bembeyaz olmuş göğe kadar, Irmaklar, buz tutmuş sular donmuş, Ayaz tutsak almış kalplere kadar. İnsanlar sokaklarda yürüyemiyorlar, Tipiden başlarını kaldırıp bakamıyorlar, Komşudan komşuya hiç gidemiyorlar, Sıcacık yuvarlından bir dem çıkamıyorlar. Sivas’ın yolları da kıvrım kıvrımdır, Yârimi hatırladıkça sızım sızımdır, Yârime ulaşmak için yollar bitmez, Sivas’ın yollarında yürümek yazımdır. Sivas’ın suları da güldür güldür akar, Kara sevda ciğerimi girmiş fena yakar, Bir yudum suyunu içen aşk ile dolar, Sahipsiz sevgi çiçekleri hemen solar. Dağlarında türlü türlü çiçekleri vardır, Madımak toplayansa benim yârimdir, Çiçeklerle yârimin göz bebeği güler, Onun sevdası ciğerimi fena deler. Türküleri söylenir dillerden dillere, Sevdalar akar gönüllerden gönüllere Oyunlar oynanır, halaylar çekilir, Kıvırcık saçlı yârimin bayrağı dikilir. Sivas’ım havan, suyun güzeldir, Benim yârime sevgim ise özeldir, Yârim bana, bir kaş bir göz eder, Bütün sevgimi kendine çeker. Kızılırmak sevgi suyu taşır uzaklardan, Bağ, bahçe nasihatini alır sazlıklardan, Yârim al yazmasını bağlamış da başına, Sürme çekmiş de o güzelim kaşına… Sivas’ım kurban olayım dağına taşına, Güzelleri barındırarak topladın başına, Sevgi yumağı haline gelirsin obanda, Kimsenin hiç bakmazsın gözünün yaşına. Yar sevgi heybesini almış da omzuna, Koşar da koşar, karlı dağların arkasına, Sulak gözlü ceylanlar obalarda oturur, Anadolu’nun kültürünü dünyaya dağıtır. Sivas’ım! Sen bende sevgi izi bıraktın, Bağrı yanık insanları bir kez daha yaktın, Ah! Senin şu sevgi dolu gönlün olmasa, İnsanlar, kaçıp giderlerdi yalnızlıklara. 08.01.2012 Sivas |
Kutlarım güzel şiiri, selam ile