ORTAK BİR IŞIK
Bekledik, gelmediler. Açtık
pencereleri, kulak kesildik seslere gündüz ve gece, taradık tek tek istasyona inen yorgun yüzleri, ufuktaki lekelere ayarladık dürbünü: Bekledik, kırık, gelmeyeceklerini anladıktan sonra bile. Görkemli geçmedi günler burada: Sıradan, sade, dingin anlar kovaladı sıradan, sade, kekre anları: Yoktu büyük fırtınalar öyle, büyük büyüler kurulup çözülmedi bu yaz: Her zamanki nedensiz hüzünler, çocukların şaşkın falı, biraz tatilde kasaba sosyalojisi, biraz başi boş konuşmayla döndü takvimler. Gözümüz yoldaydı gelmediler. Odalara çekilip şiir okuduk içimizden: Seferis ve Montale, Akdeniz dolu dizeler, hepsi genizden. Durup dururken yürüyüşe çıktık akşamları, durup dururken sustuk yakalamıs gibi seyrek bir anlamı, dağ köylerine çıkıp bir gün öyküsünü dinledik süngerci oğulların, unutulmus bir kadınla konuştuk bir başka gün, tansıklar izledi birbirini sonra: Bir atmacaya baktık uzun uzun avının gözünden, sağanak indirdik kavruk mevsimin ortasına, bir yangını söndürürken bir başkasını başlattık: Durup dururken gelebilirdiniz, bekledik. Hazırdı sofra: Semizotu ve sarımsak, elimizle topladığımız kekik, incir, nane: Hazırdık sürdürmeye telaşı ve coşkuyu bıraktığımız yerden. Geçmişin nasıl geçtiğini, nasıl geleceğini geleceğin soracaktık. Dinmezdi ağrı üstüne gitmedikçe, açılmazdı bu koyu sis tutmadıkça kökünden ortak bir ışığı, içinde olacaktık içimizdeki korkunun: Bekledik gelmediniz. Eksikti önemli bir şey, başladığında dönüş, bavulu kapatamadık. Döndük odalara baktık yeniden, aradık taslık ve hayatta: Neydi yitirdiğimiz anlayamadik. Yarım bir duyguydu belki, belki sürüp giden bir gündüşü, kendimizde beslenmiş, ötekinde sönmüş bir ateşti belki de, eşiğine dayanıp göremediğimiz: Bekledik, gelseydiniz. |