Kar,Cizlavet ve Çocukluğum“Bir flaş patlaması bu; Gözlerime kürürken sancıları…” Erisin yüreğime çöreklenen acılar Ölüm bir nefes aralığında gel Boncuklanırken çocukluğum Buz keserken ayazım Avuçlarımda inciler İlk kez yâr hevesine Karışırken gel Adamlığım… Kar; Babamın cebinde beslediği Keklik hevesinin akşam Ziyafete dönüşme hüznüdür Aslında! Al kınalarını okşarken Kırmızıya bulaşan Buzsal sunaktır Kas katı dilimde Çığlıktır… Mesela; Cizlavet aralarına Gazete kağıdı sıkıştırmaktır Üşümesin diye ayacıklar Ya da kaymasın Diye! Kanadında martının Özgürlük… Ve kınından çekilmiş Yürek toplamıdır Kardelenleri sulayan Kar suyunun ince telaşı Avurtlarında çiçek açan Bir ölünün son dileğidir Ak pak yüreklerde dirilmek Sonsuzluğa… Ucu kertik tahtadan hayattır Kızağa düşmüş bir benliğin Çocuksu egosudur Uçurur derinden Hevesini Çıkarsız… Gözlüksüz görmektir Tüm kendinsiz olanları Saf diyetlerde Ödense de Ödemektir Mazinin İzlerini Keşkesiz… Bir cizlavete bin balon uçurmaktır Kardan tensiz Gülüşlere… |