Marine Yalnızlıklar“Kaç iklim giydi tenine ayazı Ellerimden kayarken ellerin…” Ekledim; Uç uca grift sevdaları Lokman kâr eylemez Yol bekleyen gözlerim Dönenmek bir ağacın Derin gölgelerinde İz sürmek zamana Keşkeleri… Saçları dondu serçelerin Son nefeslere tutunuyorlar Bir oda dolusu kokun saklı Yüreğime takılı izlerdeyim Ölene kadar… Soğuk yorgan; Esintisi geliyor teninin Zifaf gecelerime Üryan… Soyun geceye… Teri puslu bir lambanın Sönük alevinde seviş İki dirhem yalnızlık Saralım son nefeslere Sıcacık… Ve… Marine edelim Yaşanmamış saydığın Dünden kalan aşkları “Dili mahkum bir geceye Sarıyorum günde saklı nazları” Bilemedim! Duvarlarla halvetliğim Çok oldu sensiz gecelerde Üstüme örtülü yalnızlıklar Acı doğdu şiirler Kıvranırken… Son geçişlerini süsle hiç olmazsa Avunayım dallarında kimsesiz… Bir elmayı marine et dudağından Yalnız kalbime… 27.01.2012 |