GECE VE KEDER
Siyahıma dokunan güneş hangi cehennemde eritildi
Bu karanlık sokakların uğultusu mu dolaşacak sadece kulaklarımda Dallarına gam değmiş çaputlar bağladığımız ağaçların Görmüyor musun ? En zor yoldu bizim yürüdüğümüz yol değil mi ? Güvercinlerin selamıyla sesine kavuşan, Şimdi senin huzurlu saydığın her dolunay akşamında Dili tutulmuş bir hayalet gibi gezmekteyim Sevincime mahşer ilişmiş Umudum dilsiz kuyularda inlemekte Bir ılık iklimin dökülen yapraklarıyla birlikte savruldu hatıralarımız Devleşen bir kederle birlikte kilitlendik en köhne odaların çekmecelerine Korkmuyor musun ? Dilimdeki aşk şarabının uyuşukluğu geçmemişken Bir soğuk tecritte bağdaş kurup beklemekteyim Ey soylu çingene Ey kekeme hayalim Az sonra tabureme uzanacak ufacık ellerin HİÇ ÜŞÜMÜYOR MUSUN ? SARP ÖZDEMİR |
geceyle dökülür keder
kimse görmez sahibinden gayrı