Sen Azize’ne Nasıl Kıydın İki GözümÇözülünce sessizce, kapının açılmasıyla dilim; Tek soru sordum, Sorgulanmadan kimliğim: Susa susa, kusma yaralarını mamoste, Susa susa, kanma bu Araf’a.. Son kurşunu sen sıkmıştın, kalbimin ortasına! Dilim çöl,hayallerim kaktüs dikeni ,içime batıyor yok olma öykün: Bana nasıl kıydın mamoste…? Bizi yanlışlıkla vurdular mamoste,Tam otuzbeş kişiydik Otuzbeş yanlış hikaye yazdılar hakkımızda : füze fark etmedi insan olduğumuzu; Bizi yanlışlıkla öldürdüler mamoste, yüreğimizdeki kaçaklar yüzünden. Yanlışlıkla da sevindiler sonra; Ahh bir bilsen mamoste.. Yürüdüm dağ oldum,yürüdüm çiban :göğsünde Demir kefen yığıldı üstüme, kaça kaça kaçırdım ömrümü mamoste Kalbine kaçakçı oldum, ceylan sesimle. Sahi ,sen bana neden küsmüştün mamoste? Hangi adalet yargıladı seni, kim kurdu darağacını ; Kim kırdı kalemini ,mamoste..? Sen indir kaleni ,ben savaşmaya gidiyorum mamoste, Ben, karış karış karışmaya gidiyorum .. Çekiştirme fikrimi ,yerle bir olmaya gidiyorum ben ! Sana bir yara sakladım tenimden, Yumruğunu salladığında masaya, yoldaş olsun diye sana.. G/özümden gitmeye ,aşkı uçurumdan itmeye; Sen, beni ölüp ölüp diriltmeye ; Baharıma göz dikmeye; Neden yeminlisin, mamoste? Ahh mamoste,isyana da inanmıyorsun artık, biz isyanı, n/isyandan tarihler evvel toplamadık mı.? Hangi ayetin şifresini çözeyim mamoste. Dokuz ,ondokuz diyorum mamoste; Dokuz doğurtma bana ,sarsma çıktığım dalları.. Bana adaleti mi soruyorsun, beni öldüren adalet : Seni toprağa diri diri gömen ve işte isyan şiirle dirilten.. Sen benim ışığa bakan gölgem; Sen benim alnımdaki son çizgi değil miydin mamoste? Kimse bilmeyecek niye gittiğimi ; kimse bilmeyecek nerde yittiğimi. Döngüm; döne döne bir zamanı avuçlayan, Beğenmediğin o insanın zihnidir : Ve seni kanatan bu harp, sanma ki aklınla muhatap. Onların istediği Can’ın değil, O Ovanın kanla inlemesiydi.. Sen Azize’ne nasıl kıydın iki gözüm..? Sen cemaatle duaya durma mamoste, Artik biz senle aynı dinin kurbanları değiliz.. Ben Cem’e Can oldum,sürgüle kapını,sakla tüm izlerini Sil kendini dilersen haritadan... Ahh ya benim haritamdan..? Bendeki izlerini mühürledim göğsüme, Azize’yi bağırıyor g/özlerin şimdi.. Ah uykusuz Azize gecelerin, hani o çocuğu kucaklarken, gecenin hoyrat saatinde: Temizlerken sen sokakları ve temizlerken sen , çocukları pisliklerden.. Yürüme dağ sesinle, üstüme bıçak bıçak Aklını nerede kaybettin mamoste..? Seni uzağa fırlatan tüm yolları ,kurşuna dizdim mamoste, Katlettim tüm varoluşları, tüm felsefeleri yıktım. Tüm kitapları yaktım, yazarlarını bağırta bağırta.. Tüm şiirlerini sapladım avuçlarıma,bıçak yarası arama bedenimde.. Küle döndüm.. Ateşe ne diye düşmanca bakıyorsun mamoste ; ben zaten ateş değil miydim içinde.. Gözlerimi içtin mi mamoste, Közlerimi savurdun mu o sızısı dinmeyen dağın eteğine. Anlattın mı Tarlabaşı’nda ki çocuklara Azize’ni, Söyledin mi yerimi, Beni nerede kaybettin mamoste, Kollarım olmadan sarılamıyorum kendime ; Kavuşamıyorum yedi bendime. Sen mazlumun neferi, zâhir ömrümün kimliksiz kefeni.. Kırma artık kanadımın kemiklerini ,mamoste.. Ekmeğimizi parçalayanlar; Benim Ali’mi Senin Veli’ni taşlayanlar,mamoste.. Döndüğüm halka namazın, niyazında Dönerken VE kılıçtan dönmüşlere söverken bir yanım, Hah işte o yanım mamoste.. Ahhh…mamoste Beni vurdular mamoste,hiçtim içe döndüm.. İçtim ,taşa döndüm.. Taştım,yaşa döndüm. Yaştım sana döndüm. Döndüm… SİBEL EŞİYOK Engin kalem,kıymetli şair KADİR BAL’ın AZİZE şiirlerine ithafen… |
çünkü
bu şiir beni öldürüyor
çünkü zehir
çünkü yaram kanıyor
çünkü sen bir imtihansın...