AŞKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Beni çağıran uçurum, uçurum oldu sevdan...
Kaçmam... Yok saklanmam başından-sonundan, korur bizi...zaman... Kim söylemiş son diye, olmaz diye, kanar diye... Anlatma... Anlamam... Aşk varken; sözlerinde, düşlerinde, yeniden doğmak gibi nefesinle, çoğalıp sevginle... İsteme... Durdurmam... Kim söylemiş son diye, olmaz diye, kanar diye... Anlatma... Anlamam... Büyüt beni; gözlerinde, ellerinde, yeniden ses oldun sözlerime, gücün saklı içimde... Vursunlar... Ağlamam... İster bahar, ister ayaz... Yolum seninle... Duysun dünya, karşı dursun, düşsün peşime..’’
Aşk duru bir ırmak,
akmayı sevene Aşk içli bir deniz, hem çoşkulu hem sessiz Aşk kitabın orta sayfası, öykünün en ustalaşmış yarası Kudreti insanın, aşka düşünce çıkar meydana Sözlü bir nefes ,belki gece bekçisi En uç çalımı yaşama Aşk güneşi batıdan da doğurur ve batırır da kiraz ağacının gölgesinde Ahmak ıslatan o yağmurlar var ya Baharla sevişince Düşüyor çekirdeğe narın sevdası Sorma Bu gece yine fotoğrafına bakıp uzun uzun havalar söyledim Göğsüm yarılırcasına İşte bu öyküde yazılıyor an be an melekler meclisinde Gürültülü bir yalnızlık oturuyor masamda Ateşin gölgesi şurada kıvrılıp uyumaya niyet ediyor Kadehler inzivaya durmuş, onlar da özlüyor seni besbelli ‘’Aşk değil bu ,aşktan da büyük bir şey’’ demiştin ya hani İşte tüm düzeneği bu sırlanmış öykünün, O sözün hatırına yürür.. Ki ben kedere uğramam diyordum bir daha, … Sonra.. İnsan.. aşka düşünce.. Olmam dediği her şey oluyor Yapmam dediği her şeyi yapıyor.. … Çünkü sen varsın .. Aşk insanın mayasıdır Kaçamaz kalbinden Ben çok deniz geçmişimdir yüzmeyi iyi bilirim Velhasıl Gözlerinde engine düşüp boğulmak Benim seçimimdir .. Yas tutma Aşk .. Sibel Eşiyok |