Terkedilmiş Rüyalar daŞiirin hikayesini görmek için tıklayın kendinden sürekli kaçanlar
kendine koşanlardır hep aslında Hani veda ederken bir zaman dilimine Kendimizden arkaya giderken öylece adımlarımız Farkında olmadan birde Hüznün en derininde Hayattan göçeriz ya içimizde buruk bir dün kalır avuç içlerimizde Ellerimizi ovuşturup birbirine Geri gelsin dünler deriz ya Deli bir özlem selinde Bir de bakarız boynu bükük ıssız bir köşede Hırsız bir bakış renginde Çalarız oradan buradan az b/uçuk şeyler işte Bazen basit bir söz Yarım kalmış bir cümle bazen de İnler ya dudak kıvrımlarımızda Günahız ikimizde Biliriz Ortağız bu suçta Anlamsız avunmak Uğraşmak boşa Birde başkalarını kendimizde yaşarız ya Hani dinleyip dert üstüne oturmuş dertlerini Şükrederiz ya halimize o an içinde Yabancı bir hayatta dem tutar sancılarımız Tanımadığımız bir yaşam tadını düşleriz ya Titrer göz bebeklerimiz hani Dağıldığımızı anlarız ya Ve hep anacağımızı bölündükçe parça parça her bir zerrede Düşüp eline ahvalimizin Ve yanık bir halde Söndürmek isteriz bu derin ateşi Suya koşmak ki ah Çare değil ki Giden dünlerden kalan düşlere sığınıp iç köşelerimizde Loş bir sızıya bulanıp içten içe Saklan baç tekerlemeler süreriz ya dilimize Çocuğuz az birazcık i k(ç)imiz de Kördüğüm oluruz ya birde Arap saçı gibi hemde Bu çözülmek telaşı ki Nafile Kör bir salıncakta sallanırız boş yalnızlığa Gözler bir dünya üzerinde ağır çekimde döner sonra Döner sessiz bir hızla Varamayız gitmek istediğimiz o yerlere Kopmak istedikçe kendimizden bu demde Gömülürüz ya içsel(liğ)imize Adımlandıkça yeryüzünü dibe vurur ayaklarımız Yol aldıkça iç yorgunluğunda Düne gömülürüz ya Anlarız Büyümedik henüz aşka Ara(n)mak ne çare Bir karanlık boğar dizlerimizi Ve bir fırtına silip süpürür tüm geçmişi Bir yağmur sonrası gibi Taze toprak kokar ya avurtlarımız hani Dilimiz ateş Sözler buz sanki Karma mevsimler gibi Büyürüz ya kış rengi Dilimizde ısırgan otu Gamzelerde fesleğen kokusu Düşeriz akşama böylece hani Korku ve umut yüklü Sen erkek tipi Ben kadın rengi Eririz ya buz gibi Dar avlularda ayak üstü telaşlardan doğan bir gece Eleme bulanır saç tellerimiz Ayrı ayrı kentlerde ikimiz Hep bir el ararız ya belki sebepsiz Okşansın diye ağlak ruhumuz Bekleriz Bir dokunuş gözleriz Küçük bir serçenin vurulduğu andaki göz yaşına Eş değer gelir ahvalimiz Bunun adına yaşarken ölmek deriz Çarpındıkça uykular karanlığa Beyaza ölürüz ya sağır olan rüyalarda Avuntudur yalnızca Hayaller boşa Aşkın karası Sevdanın akı hangi anlamı taşır içinde Biri özgürlük diğeri tutsaklıktır işte Kaç tez çürüttük bu uğurda Ve kaç kalem kırıp kaç şair devirdik köhne söz çukurlarında Aşka kurban niyetine Ellerimiz intihar kokar Ve şiirler bir katil doğurur finalde Öldür beni Ellerimdir tek suçlu Sevmek evet Sevmek suç (d)mu Sorgulu mevsimler içindeyiz yine Yekpare bir mutluluk özlemi "annemin köyü olsa" diyor bir ses dudaklarını kıvırıp kendime Öyle ki Çıtır, çıtır bir soba olsa şimdi Dedemin masallarına düşsem bu anda Ürkek kaçak bir gönül hatırası süregelse geçmişten O anlatsa Ben dinlesem Yorulsam yılsam Bir mazi olsam Seneler ardına bakmaz ki oysa Okşarız çekimser korkularla Bize yabancı hayatlardaki bu rolleri İçimizdeki mırıltılar göğsümüzü kutsar Heves uyandırır her yaşanmışlık anlatıma Ha gayret bir umut deriz ya İçindeki o yabancı huzuru yaşarız birde Öyle hoş Öylede boştur bazen aslında Yinede Soğuk uykuları ısıtan tatlı rüyalarda Kıvrılıp bazen bir soba başında çocukluğumuza Aşka dalarız ya Islak bir kedinin sancısını tanırız Sokak başı üşümelerde Biz hep yanılırız Ve yaşarken taklavari bu hayatı Zibilsiz bir şehir kadar yalnızız içSesleriminYorgunlukDemindeBirSöylemOnİkiOcakİkibinOnİki.MHD içimde buz kesmiş olan sözlerimi gün yüzüne taşıyan çok saygı değer seçki kurlunua kalben şükranlarımı sunarım.ve dostlara...Cuma vaktiniz hayırlara vesile olsun inş...saygımla |
Kutluyor,saygı ve sevgilerimi yolluyorum.