huzur sığlardasustum artık ben sıradanlığın huzurunda sözü olan varsa buyursun aşk makamına... kelimeler de çürürmüş söylenmediyse tam zamanında ki hala/bir sızıdır diyemediklerim dişlerimin arasında... soğuktu aşk derinliği neyleyim kenetlendi dişlerim kimbilir belki direnebilirdim değebilseydi eğer ayaklarım yere ellerim ellerine ki o vakit nerede kalırdı derinliğin esamesi uzaklığı nerede... hülasası/ hem huzur hem aşk olmuyormuş birarada hem dem hem tevazu kıvamında hatta hayatta basitliğinden çetrefilli değil midir aslında -breh breh ne laf ettim itirazları da duyar gibiyim amma / tevazu ne gerek azizim diğerkamlık erbabına- işte ben hep bunda çuvalladım bu iki ucu keskin kılıçlarda işte tam da bundan saklandım sığlardaki sıcak kalabalıklar ardına demem o ki yorulduysa yüreğim ve yürüyemiyorsa terse kelimeleri harap etmek niye ki düzde ya dediği kadar yaşamalı insan ya yaşayamadığı kadar susmalı böyle zamanlarda... |
Bazen ne çok ümitsiz.