bir doğum rengindeŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ben seni ölene dek seveceğim boş laf
ben seni sevdikçe ölmeyeceğim... CY. yarın olacak ve ben yine uyanacağım yokluğuna saçlarımı taraklayıp arkadan parmaklarımla ısınır gibi yapıp soğuk bu kış ayazında başımı sıkıştıracağım o çocuk yanına gölgeni üstümden al(ma) desem de sana sen içimin lâl olan şehri kırıldı kaşığın bu aşkta git ama beni dünde bırakma hayat tutacak ellerimden bilirim alacak ruhumu benden göçülmesi gereken o yere rüzgâr arzumla esmeyecek bir daha sana yağmur olup düşmeyecek yüzüm saçlarının rengine güneş esneyip yaşlarını dökerken üstüme ben mezarımı dikeceğim dudaklarındaki ölüme ikimiz adına sana yeminle seveceğim seni sonsuza sen bil/me an/sızın devrilir gözlerin içim(d)e bense uyurum rüyalarda uzaklığınca sana bir çocuk ellerini düşer söz uçlarıma uyanırım telaşla adına buz keser ateşim o an saçlarını okşar şefkatim biraz ürker/sin az biraz da korkar/sın içimde üşürüz birlikte onu sarmalıyım sarmalıyım onu sen diye sarmalıyım kendime büyümeyen yanımla diyorum içimde git(me)sin benden işte kokuma bulanır küçük yüreğin birde bil(m)iyorum seni daha çok sevmeli daha çok sevmeliyim yine sevmemeli belki de sevgili(m) sen orada öyle uzak durma bana dudaklarını arala çiğ düşsün aşka u yan(may)alım sabaha... MHD |