o masada iki öksüz kalan yürek can çığlıkları kadar ıssız cam vazolar vardı yalnız ............iki köksüz ağaç gibi .................iki dalın kesmiş gibi ......................iki dağın arasında yanmış gibi sessiz ve çaresiz...
biri zeytinyağı şişesi ...................domates salçası kavanozu diğeri içindeki çiçeklerin canlıydı birinin bir diğeri yalanların yüzü gibi donuk plastik
dün gece kendime kendim demiştim ki oysa çiçeklerin dili olsa orman gülü bi konuşsa...
masadaki çiçeklere eş olsa kendime kendi ettiğimle kaldım oysa
şimdi o masada kalbim yangın sarısı evlilik yıl dönümü anısına gece yarısı yosunların sardığı taş olası kurbağası sahte bir öpücükle prens olmayacaktı
elbet... bildik herkes gibi hayatı çiçeklerin ömrü kadardık su sevmeyen kaktüs kadar yalnız
gülmeden kahkahalar dolusu ............güle dönen ömrüm kadar solgun
karanfiller kadar sessiz, kardelen gibi yorgun ve tam da yıl dönümüne denk gelen tarih gibi
yüreğinin en derininde gizli acıkolik şiirlerin hüzünlü sayfasında ...................kırılgan ve uzakcıl imgelerin
aynadaki yüzün gibi, yutkunduğun sözün gibi "bilirsin en sevdiğim çiçektir ..............kırmızı karanfiller" demiştin ya hani gözlerin gibi
cam vazoda karanfiller soldu önce sonra sarı sardunyalar ve şimdi papatyalar boynunu büker
uzun kısa o kıvrımlı yollardan fal bakmaya değmeyecek kadar ...................gelmeyecek o yıllar
en uzun ömürlü plastik çiçeklerdi su vermek gerekmeyecek aşk nedir bilmeyecek yüreğine değmeyecek yalancı çiçek
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
yalancı çiçek... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
yalancı çiçek... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yürekten Teb rik ederim Hemşerim...