yokluğunu örtmüşler üzerime, sonsuz bir uykuda gibiyim öznesi sen olan cümlelerimin üç noktası aşk, gidişine yükledim bütün yüklemleri ve sıfatını gizledim isminin
şimdi kehribar yalnızlıkların kol gezdiği talan edilmiş bir şehrin metruk mezarlığında suskunluklarımı defnediyorum yanı başımdaki dipsiz kuyuya
bir avucumda buz gibi sensizlik diğerinde düşlerimden arta kalan kırıntılar ve dudaklarımda sallanan ay kesiği şiirlerin ölü haykırışları
kan kırmızı şahlanmış bir anafordayım sanki her gece başka bir darağacı kuruyorum, bedensiz ruhların cirit attığı mekanlarda ve her gece senden çoğalttığım bir başka ben yok oluyor benliğimde, karışıyor zamana
onurlu kavgalarımdan sancısız doğumlara gebe kalıyorum göbek bağı kesilmiş bir günü kucaklıyorum yarına beş kala gözyaşlarımla büyütüyorum kimsesizliğimi
her sabah, şafağın kanamalı zamanlarında günahsız doğmuş ve umut vaat eden turuncu güneşi batırıyorum ve her sabah yokluğuna kurban ediyorum rastgele bir şiiri
oysa sana varmalıydı çıkmaz sandığım tüm sokaklar ve şehirler ölmemeliydi gözlerinde kurduğum kurak iklimlerin görkemli muson yağmurları olmalıydık yağmalıydık bakir coğrafyalara karafakiler sıralamalıydık topal bir masanın üzerine üçer beşer ve içimizi dökmeliydik beyaz bardaklara seslerimizi akort etmeden seni seviyorumlar çalmalıydık birbirimizin dudaklarından
olmadı aşk bize uğramadı, teğet geçti şehrimizden keskin bir kılıç gibi ve çalmadı kapımızı, göremedik aşkın fırtına gibi esip geçtiğini ve kaç masum bedeni kesip biçtiğini
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KEHRİBAR YALNIZLIKLAR (Aşk Bize Uğramadı) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KEHRİBAR YALNIZLIKLAR (Aşk Bize Uğramadı) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yokluğunu örtmüşler üzerime, sonsuz bir uykuda gibiyim öznesi sen olan cümlelerimin üç noktası aşk, gidişine yükledim bütün yüklemleri ve sıfatını gizledim isminin
şimdi kehribar yalnızlıkların kol gezdiği talan edilmiş bir şehrin metruk mezarlığında suskunluklarımı defnediyorum yanı başımdaki dipsiz kuyuya
bir avucumda buz gibi sensizlik diğerinde düşlerimden arta kalan kırıntılar ve dudaklarımda sallanan ay kesiği şiirlerin ölü haykırışları
kan kırmızı şahlanmış bir anafordayım sanki her gece başka bir darağacı kuruyorum, bedensiz ruhların cirit attığı mekanlarda ve her gece senden çoğalttığım bir başka ben yok oluyor benliğimde, karışıyor zamana
onurlu kavgalarımdan sancısız doğumlara gebe kalıyorum göbek bağı kesilmiş bir günü kucaklıyorum yarına beş kala gözyaşlarımla büyütüyorum kimsesizliğimi
her sabah, şafağın kanamalı zamanlarında günahsız doğmuş ve umut vaat eden turuncu güneşi batırıyorum ve her sabah yokluğuna kurban ediyorum rastgele bir şiiri
oysa sana varmalıydı çıkmaz sandığım tüm sokaklar ve şehirler ölmemeliydi gözlerinde kurduğum kurak iklimlerin görkemli muson yağmurları olmalıydık yağmalıydık bakir coğrafyalara karafakiler sıralamalıydık topal bir masanın üzerine üçer beşer ve içimizi dökmeliydik beyaz bardaklara seslerimizi akort etmeden seni seviyorumlar çalmalıydık birbirimizin dudaklarından
olmadı aşk bize uğramadı, teğet geçti şehrimizden keskin bir kılıç gibi ve çalmadı kapımızı, göremedik aşkın fırtına gibi esip geçtiğini ve kaç masum bedeni kesip biçtiğini
Aşk ugramamış Allahtan birde ugrasaydı neler yazacaktı diyecem ama diyemiyorum aşkın kırıntıları güzel kaleme gelmiş begeniyle hüzün içinde okudum KUTLARIM
yokluğunu örtmüşler üzerime, sonsuz bir uykuda gibiyim öznesi sen olan cümlelerimin üç noktası aşk, gidişine yükledim bütün yüklemleri ve sıfatını gizledim isminin Harikasın can dost hemşehrim kutlarım. Umarım bu şiirlerin ardı arkası kesilmez. Roman yazmaya geçince bizleri bu tür şiirlere hasret bırakmamanız dileklerimle. Saygım ve sevgilerimle...
Adem Güngör tarafından 11/18/2011 11:14:37 AM zamanında düzenlenmiştir.
olmadı aşk bize uğramadı, teğet geçti şehrimizden keskin bir kılıç gibi ve çalmadı kapımızı, göremedik aşkın fırtına gibi esip geçtiğini ve kaç masum bedeni kesip biçtiğini
oysa sana varmalıydı çıkmaz sandığım tüm sokaklar ve şehirler ölmemeliydi gözlerinde kurduğum kurak iklimlerin görkemli muson yağmurları olmalıydık yağmalıydık bakir coğrafyalara karafakiler sıralamalıydık topal bir masanın üzerine üçer beşer ve içimizi dökmeliydik beyaz bardaklara seslerimizi akort etmeden seni seviyorumlar çalmalıydık birbirimizin dudaklarından
olmadı aşk bize uğramadı, teğet geçti şehrimizden keskin bir kılıç gibi ve çalmadı kapımızı, göremedik aşkın fırtına gibi esip geçtiğini ve kaç masum bedeni kesip biçtiğini
Tebrik ediyorum. Çok güzel bir şiirdi. Saygı ve selamlarımla.
yalnızlık uğrak yeri yaptı yüreğimi..
tebrikler